|
     
|
| ytu racing formula student takımı başvuruları |
 YTU Racing, Formula Student yarışmasına katılmak amacıyla Makine Teknolojileri Kulübü (Maktek) bünyesinde kurulmuş, 2012 yılında bu yarışmanın -araç üretilmeden- proje sunumu yapılan "Class 2" bölümünde yer almış, maliyet sunumunda birçok Avrupa üniversitesini geride bırakarak 6. olma başarısını göstermişti. 2014 yılına kadar bir Formula Student aracı tasarlayıp üreten Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri, bu yıl Formula Student yarışmasına katıldı ve fren sisteminde yaşanan problemler nedeniyle dinamik yarışmalara katılamasa da, tasarımda jüri tarafından bir ilk yıl aracı için etkileyici bulundu. Yarışmanın seviyesi, sıkı teknik incelemeler ve ivmelenmede spor araçları bile geride bırakabilecek kadar performanslı bir araç üretmenin getirdiği zorluklar nedeniyle her yıl yarışmaya katılan yaklaşık 100 aracın yarısı dinamik etaplara katılamamakta. 2015 yılı için hedef, edinilen önemli tecrübelerle çıtayı yükseğe çıkarmak, dinamik etaplara katılmak ve tamamlamak. Dünyanın en büyük ve en prestijli üniversiteler arası yarışmalarından birine katılma yolunda, zorlu fakat zor olduğu kadar da eğitici, eğlenceli ve tatmin edici olan bu etkinlikte hep birlikte hayatımız boyunca unutmayacağımız bir tecrübe edinmek için sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Başvuru ve çalışabileceğiniz alanlarla ilgili bilgileri buraya ekliyoruz, başvuru formunda da bu bilgiler yer alıyor. Yarışma hakkında genel bilgi için takımın web sitesine bakabilirsiniz. Başvuru linki: http://yturacing.com/takim/ytu-racing-takimi-2015/ http://yturacing.com/ Açıklamalar: Aşağıdaki alanların hangisinde çalışırsanız çalışın, sizin için ve ilerideki işverenleriniz için çok değerli tecrübeler kazanmış olacaksınız. Karşılacaşacağınız ve üstesinden geleceğiniz her zorluk önemli beceriler elde etmenizi ve kendinize daha çok güvenmenizi sağlayacaktır. (Formda birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz) Seçimlerinizi yapmadan önce buradaki açıklamalara göz atabilirsiniz: Proje Yönetimi Formula SAE´de takımların en çok sıkıntı yaşadığı konulardan biridir. 1 seneden daha kısa sürede yüksek performanslı bir araç tasarlamak, üretmek, test etmek, iletişim, sponsorluklar, muhasebe, satın alma, bürokratik işlemler, yarışma ile ilgili işlemler ve gönderilmesi gereken belgeler, yeni öğrencilerin takıma dahil olmasını sağlamak, onca ekipmanla yurtdışındaki zorlu bir yarışmaya katılmak iyi bir planlama ve disiplinli bir çalışma gerektirir. Sponsorluk: Maliyetler nedeniyle sponsorlar bulmak bir Formula SAE takımı için olmazsa olmazdır. Eylül ayının sonuna kadar şirketlerin çoğu sponsorluğa ayırdıkları bütçeyi belirlediğinden erken davranılması önemlidir. Sponsorlar için etkileyici bir sunum ve ayrıntılı bir plan ortaya koymak ve ikna edici cevaplarımızın olması şansımızı artıracaktır. İletişim: Takım ve yarışma hakkında öğrencilerin, sponsorların ve takipçilerin bilgilendirilmesi, gelişmelerden haberdar edilmesi, sosyal medyanın etkin biçimde kullanılması, takımın internet sitesinin düzenlenmesi, göz önünde olarak ve reklam tekniklerini kullanarak yeni takım üyelerinin, takipçilerin ve destekçilerin kazanılması önemlidir. Fotoğraf ve video çekimleri, bilgisayar ortamında görseller ve videolar hazırlanması buna dahildir. Resmi işlemler: Satın almalar, izinler, sponsorluk destekleriyle ilgili işlemlerin ve üniversitenin zorunlu kıldığı prosedürlerin yerine getirilmesini kapsar. Bu sadece Türkiye için geçerli değildir, gelişmiş ülkelerde de öğrenciler benzer zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenmek durumundadır, hatta bu ülkelerde bazı prosedürler bizdekinden daha da katı olabilmektedir. Zor gibi gözükse de öğrencilerin kişisel gelişimine büyük katkısı olmaktadır. Sürdürülebilirlik: Bizden sonrakilere en az bizimki kadar yaşanabilir bir ortam, değerli bir miras ve iyi imkanlar bırakmak amacıyla yapılan her türlü işi kapsar. Bu projenin devamlılığını sağlamak için yeni öğrencilere ulaşma, toplantılar ve eğitimler düzenleme, çalışmalarını takip etme gibi görevler de çok önemlidir. Bilgi paylaşımı, yeni üyelere bilgi aktarımı ve yardımlaşma ise herkesten beklenir. Amaç çıtanın her sene daha da yükseltilmesi ve öğrencilerin severek, heyecan duyarak çalışabileceği, hem mesleki hem de sosyal açıdan çok değerli tecrübeler edineceği bu eğitim fırsatını devam ettirmektir. Sanayinin ve üretimin, kullanılan malzemelerin ekolojik dengeye etkisi açısından yarışmada iş sunumu içerisinde de geçmektedir. Lojistik: Organizasyon, nakliye ve envanter işleri projenin yerinde ve zamanında, düzenli ve eksiksiz yürütülebilmesi için oldukça önemlidir. Ekibin etkinliklerinin, tanıtım ve sponsorluk etkinliklerinin ve fuarlara katılımın organize edilmesi, aracın ve ekipmanların bir yerden başka bir yere ve sene sonunda yurt dışına nakli, ekipmanların envanterinin tutulması ve düzenin sağlanması buna dahildir. Muhasebe: Bu çapta bir yarışma söz konusu olduğunda gelir-gider ve varlıkların düzenli kaydının tutulması, ileriye yönelik tahminlerde bulunulması ve sonuçların yorumlanması ihtiyacı doğmaktadır. Maddi kaynaklardan en iyi şekilde faydalanabilmek ve projeyi başarıyla sürdürebilmek için gereklidir. Maliyet: Yarışmanın bölümlerinden biridir (cost). Maliyet yarışması için parçaların, üretimin ve işçiliğin maliyetini ve teknik resimleri içeren ayrıntılı ve uzun bir rapor hazırlanır ve gönderilir. Öncelikle parçayı tasarlayan öğrenciler parçanın maliyetini belirleyecek bazı verileri ve teknik resimleri sağlamakla görevlidir. Yarışmada ise aralarında sektörün önde gelen isimlerinin de olduğu jüriye raporla ilgili açıklamalarınızı yapar ve size rastgele konulardan sorulan soruları cevaplar, seçimlerinizi neye göre yaptığınızı anlatırsınız. Ayrıca bu konulardaki bilgi ve çalışmalar sadece yarışma için değil, projenin gerçekteki maliyetini belirlemek için de önemlidir. İş sunumuyla beraber değişik altyapılara sahip öğrenciler arasında ekip çalışması gerektirir. İş sunumu: Yarışmanın bölümlerinden biridir (business presentation). Burada bizler aracın tasarımından satış sonrası hizmetlerine kadar her şeyi planlayan ve çeşitli meslek dallarından üyelere sahip bir ekip rolündeyiz. İş sunumu için yapacaklarımız, bir iş planı (business logic case) hazırlamak, ayrıca tasarım, üretim, pazar ve kar hedeflerimizi belirlemektir. İş planının gönderilmesinin yanında, yarışmada değişik sektörlerin tecrübeli temsilcilerinden oluşan bir jüriye 10 dakikalık bir sunum yapılır. Süspansiyon & Yönlendirme Taşıt tekniği (taşıt dinamiği): Hareket halindeki, özellikle ivmelenme halindeki aracın davranışını ve bunu belirleyen lastik, süspansiyon ve yönlendirme geometrisi, güç, ağırlık merkezi gibi etmenleri inceleyerek istenen davranışı elde etmeyi amaçlar. Çalışmalarda simülasyon programlarından da faydalanılır. Lastikler: Tasarımdan önce belirlenen ilk bileşendir. Aracın performansını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Süspansiyon sistemi lastik verilerine göre tasarlanır, ayrıca testlerde lastik verilerinin elde edilmesi de çok önemlidir. Jantlar: Yeni takımlar çoğunlukla jantlarını hazır alsa da, ilerleyen yıllarda üretilmesi düşünülebilir. Porya (hub): Aks taşıyıcı ile arasında rulmanlar bulunur. Aracın yükünü taşırken, tekerleğin sürtünme ve aşınma olmadan dönebilmesini sağlar. Fren diski ve tekerlek bu parçaya bağlıdır. Tasarımı, üretimi, malzeme ve rulman seçimi önemlidir. Tekerleğin her dönüşünde periyodik yüklemeye maruz kaldığından yorulma dayanımı yüksek olmalıdır. Aks taşıyıcı (upright): Tekerleklerden ve poryadan sonra aracın yükünü taşıyan parçadır. Süspansiyon kolları, ön tekerleklerde yönlendirme kolu, fren kaliperi bu parçaya bağlıdır. Bir araçtaki en büyük kuvvetlerden biri olan ön fren torkunu karşılar. Süspansiyon kollarının şasiye bağlandığı noktalarla beraber süspansiyon geometrisini belirler. Poryaya yataklık yapar. Süspansiyon kolları (salıncak kolları/wishbone): Lastik verilerine, aracın gücüne/ağırlık dağılımına ve pist yapısına göre tasarlanır. Bu şartlara göre ve değişken yol şartlarına göre lastiklerden en fazla yol tutuşu elde edebilecek geometri elde edilmeye çalışılır. Bell crank (rocker): Bir çeşit kaldıraçtır (manivela). Süspansiyon kolu / amortisör hareket oranını belirler. Amortisörlerin istenen yerde konumlandırılabilmesini de sağlar. Aracın yükünü amortisörlere aktarır. Pivot noktası etrafında serbestçe dönebilmesi için yatak veya rulman kullanılır. Amortisörler: Yay ve sönümleyiciden oluşur. İvmelenmeler esnasındaki savrulmaları ve yol bozukluklarını sönümleyerek lastiklerin yolla daha iyi temas etmesini sağlar. Üzerinde yapılan ayarlar yol tutuş ve sürüş karakteristiğini etkiler. Direksiyon sistemi ve geometrisi: Direksiyon, direksiyon mili, kardan mili, pinyon-kremayer, tie rod gibi parçalardan oluşur. Direksiyon geometrisi virajlardaki yol tutuşu, direksiyon hissini ve konforunu etkiler. Ayrıca sürücünün araçtan en iyi performansı alabilmesi açısından önemlidir. Direksiyonda boşluk oluşmaması için parçaların tasarımının ve üretiminin incelikli olması gerekir. Şasi Kafes (frame) (veya monokok): Bütün parçaların doğrudan veya dolaylı olarak bağlandığı bileşendir, iskelet görevi görür. Kurallara uygunluk, dayanım, hafiflik, ergonomi, paketleme, kullanışlılık vb. kriterlerlere göre tasarlanır. Yeterince rijit olmaması araç dinamiğini olumsuz etkiler. Diğer departmanlar hakkında da bilgi sahibi olmayı ve sürekli iletişimde bulunmayı gerektirir. Karoser (kabuk / body): Kafes yapının üzerini örten bileşendir. Aerodinamik yapısı araç performansını etkiler. Radyatöre iyi bir hava akışı sağlayabilmesi, hafif, kullanışlı ve estetik olması istenir. Çoğunlukla kompozit malzemeler kullanılır (cam fiber veya karbon fiber). Tasarımı yüzey modelleme ile yapılır. Kokpit: Sürücünün araçtan en iyi performansı elde edebilmesi için ergonomi oldukça önemlidir. Kurallara uygunluğu, boyutu, gösterge panelleri, kumandalar, bunların yeri ve araca entegrasyonu düşünülerek ve denemeler yapılarak tasarlanır. Koltuk-kemer-head restraint: Kemer, head restraint, bunların yeri ve bağlantıları kurallar ve güvenlik açısından önemlidir. Yarış araçlarında koltuğun tasarımı ve yapısı, sürücünün fazla kuvvet harcamadan sürüşe odaklanabilmesi ve araçla bir bütün olarak aracın tepkilerini aynen hissedebilmesi için önemlidir. Firewall: Yağlama, soğutma ve yakıt sistemlerinin arızasından, çıkabilecek bir yangından sürücüyü korumak içindir. Kurallara uygun, hafif ve kolay sökülüp takılabilir olmalıdır. Pedallar: Sürücü-araç uyumu açısından çok önemlidir. Ergonomi, kontrol kuvvetleri, hafiflik, dayanım, güvenilirlik, sorunsuz çalışma, ayarlanabilirlik gibi kriterlere göre tasarlanır. Fren sistemi: Fren kaliperleri ve balataları, fren diski, fren hortumları, hidrolik rezervuarları, master silindirler, fren pedalı ve ön-arka fren dengesi ayar mekanizmasından oluşur. Bir yarış aracının performansı ve özellikle dayanıklılığı açısından kritiktir. Yoğun ve sınırda kullanımı nedeniyle binek araçlardaki fren sistemlerine göre çok daha zor şartlarda çalışması gerekir. Yarış araçlarında sıkça sorun yaşatabilen sistemlerden biridir. Disk tasarımı ve malzemesi, balata malzemesi, kaliperler ve master silindirlerin özellikleri ve parçaların kalitesi önemlidir. Yakıt deposu: Gövde, dalgakıranlar, yakıt pompası bağlantısı, doldurma-boşaltma tertibatı, seviye göstergesi, basınç valfi ve esnek şasi bağlantılarından oluşur. İvmelerden etkilenmeden kesintisiz yakıt sağlamalıdır. Powertrain (Motor ve Aktarma Organları) Motor kalibrasyonu (ECU): Performans ve güvenilirlik açısından son derece önemlidir. Modern motorların ve ECU´ların genel çalışma prensibi, sensörler, güç-tork gereksinimi, yakıt hava karışım oranları, ateşleme zamanları, destek sistemlerinin yönetimi, farklı ve değişken durumlara yönelik gereksinimler, testler ve test verilerinin değerlendirilmesi, yapılan ayarların performansa ve güvenilirliğe etkisi hakkında geniş bilgi gerektirir. Gaz kelebeği: Gaz pedalı aracılığıyla motora alınan havanın miktarını, böylece motor devrini/gücünü değiştirir. Kurallara göre 20 mm´lik kısıtlayıcıdan önce yer alır. TPS (throttle position sensor) mekanizmasını üzerinde bulundurur. Emme manifoldu: Motorda gerçekleşen yanma için gerekli olan havayı toplayıp silindirlere aktaran bileşendir. Motora ne kadar hava alınabilirse, o kadar yakıt yakılabilir ve güç elde edilebilir. Motora alınan tüm havanın sadece 20 mm çapında bir kısıtlayıcıdan içeri alınması kuralı nedeniyle Formula SAE´de kullanılan motorlar tam kapasitelerinde çalışamaz ve tüm devir aralığından faydalanamaz. Bu da manifoldun performans konusunda oldukça belirleyici olması anlamına gelir. Tasarım aşamasında akış analizleri ile performansı artırılmaya çalışılır. Yakıt enjektörlerinin manifoldun çıkışları üzerine monte edilmesi söz konusu olabilir. Büyük bir parça olduğundan hafif olması da önemlidir. Egzoz sistemi: Egzoz sisteminin görevi yanmış gazları tahliye etmekten çok daha fazlasıdır. Motordan iyi performans alınması açısından en az emme manifoldu kadar önemlidir. Ayrıca 110 desibellik gürültü sınırı kuralını karşılaması gerekir. Gürültü kuralı birçok takımın sorun yaşadığı bir noktadır. Dayanıklılık ve güvenlik açısından da kritiktir. Zor şartlarda çalışan bir sistem olduğundan buna uygun olmalıdır. Emme manifoldu gibi egzoz sisteminin de tasarımı akış analizleriyle geliştirilir. Yakıt sistemi: Yakıtın, emme manifoldunun son kısmına veya doğrudan silindir içerisine püskürtülmesini sağlayan sistemdir. Yakıt pompası ile basınçlandırılan yakıt, ECU tarafından enjektörlerin belirlenen zamanlarda açılması ile motora verilir. Motorun verimi açısından sistemin konumu, tasarımı ve parçaları önemlidir. Kusursuz çalışması gereken sistemlerden biridir. Soğutma sistemi: Radyatör, radyatör fanı, devirdaim pompası ve tesisattan oluşur. Binek araçlara göre çok daha performanslı çalışması ve güvenilir olması gereken bir sistemdir. Bu nedenle üzerinde değişiklikler yapılması gerekebilir. Soğutma sorunları, yarış dışı kalma nedenleri arasında ilk sıralardadır. Araçta hiçbir sıvı sızıntısı olmaması kuralı nedeniyle ayrıca özen ve dikkat gerektiren bir sistemdir. Akış ve ısı transferi analizleri yapılır. Yağlama sistemi: Yine yarış araçları için son derece önemli olan sistemlerden biridir. Formula SAE takımlarına aşırı ısınma ve aşınma hatta motor yakma gibi önemli sorunlar yaşatabilmektedir. Kuru karter (dry sump) gibi pahalı ve ileri seviye sistemlerin yanı sıra daha ucuz ve kullanımı kolay destek sistemleri veya karterde bazı değişiklikler yapılması gibi çözümleri vardır. Kullanılan yağların özellikleri ve uygunluğu da önemlidir. Yağlama sisteminde yaşanacak sorunların nedenini tespit etmek kolay değildir. Son dişli, zincir, zincir gergisi: Son dişli oranı aracın performansını önemli ölçüde etkiler. Motordan elde edilen güce, pist yapısına, kaç vites kullanılacağına ve nerelerde vites değiştirileceğine göre belirlenir. Dişli ve zincir boyutlarının belirlenmesi ve sağlam, kullanışlı ve ayarlanabilir bir gergi sisteminin olması gerekir. Dikkat ve bakım gerektiren, nispeten ucuz olsa da doğru kullanılmadığında çok çabuk yıpranabilen parçalardır. Diferansiyel ve bağlantısı: Diferansiyel, motorun hareketini arka tekerlere aktarırken iki tekerleğin farklı hızlarda dönebilmesine izin verir. Aracın gereksinimlerine göre ne çeşit, hangi özelliklerde bir diferansiyel kullanılacağına karar verilir. Kovanı (case) ile birlikte satılan bir model değilse bunun tasarımı ve üretimi yapılır. Kurallar açısından en önemli mesele yağ sızdırmazlığının sağlanmasıdır. Bazı ünlü markalar bile bu konuda sorun çıkarabilmektedir. Diferansiyelin özellikleri ve eğer ayarlanabilir ise ayarların araç dinamiğine etkisi hakkında bilgili olunmalıdır. Doğru kullanım ve bakım gerektiren bir bileşendir. Şasiye bağlantısının rijit olması gerekir. Zincir gergisi, gergi dişlisi ile yapılmayacaksa şasiye bağlantısı ayarlanabilir yapılmaktadır. Aks: Motorun hareketini tekerleklere iletir. Süspansiyonun hareketine uyum sağlaması için CV jointler kullanılır. Dayanım açısından son derece önemli, yarış araçlarında sorun çıkarma ihtimali düşük olmayan bir bileşendir. Özellikle frezeli uçların tasarımı, malzeme ve üretim kalitesi son derece iyi olmalı, boyut toleransları düşük (hassas) olmalıdır. Malzeme Bilimi Formula SAE araçlarında özellikle hareketli parçalarda malzeme dayanımı çok önemlidir. Bunun yanında bütün malzemeler için ağırlık, en az motor gücü kadar performansı belirleyen bir kriterdir. Seçimlerde malzeme ve işleme maliyetleri, bulunabilirlik ve kullanışlılık gibi etkenler de dikkate alınır. Metaller: Demir esaslı malzemeler, alüminyum, titanyum, magnezyum vb. malzemelerdir. Büyük oranda çelik ve alüminyum alaşımları kullanılır. Dayanım açısından kritik bileşenlerde en çok kullanılan malzemeler metallerdir. Metal malzemelere uygulanan ısıl işlemler ve yüzey işlemleri de parçaların dayanımı açısından son derece önemlidir. Kompozitler: Cam fiber (fiberglas), karbon fiber, aramid, petek (honeycomb) panel vb. malzemelerdir. Formula SAE´de ağırlık avantjları nedeniyle cam fiber ve karbon fiber birçok parçada kullanılmaktadır ve kullanımı giderek artmaktadır. Çok çeşitli fiber malzemeler, reçineler, imalat yöntemleri ve kullanım alanlarının bulunması ve halen gelişmekte olan bir teknoloji olması nedeniyle bilgiye ihtiyacın daha fazla olduğu bir alandır. Polimerler: Araç üzerinde polimerlerin kullanılmadığı bir bileşen neredeyse yok gibidir. Darbe sönümleyici malzemeler, sızdırmazlık elemanları, yataklama elemanları, elektrik sistemi, kokpit kumandaları, koltuk, sıvı tankları, kutular, kapaklar, sürücü ekipmanları ve daha birçok yerde, çok çeşitli polimer malzemeler, çok farklı şekillerde kullanım alanı bulmaktadır. Son yıllarda kullanımı artan 3D yazıcılarla da bazı polimer parçalar üretilmektedir. Seramikler: Kurallar ve güvenlik gereği, ayrıca ısı yalıtımı gerektiren yerlerde (ör: egzoz manifoldu) ve aşınma dayanımı gerektiren bazı yüzeylerde ve rulmanlarda seramik kaplamalar kullanılabilmektedir. İmalat Formula SAE´de imalatın mümkün olduğunca öğrenciler tarafından yapılması, bizzat yapılması mümkün olmayan veya okul dışındaki bir firmada yapılan işlerde de üretim sırasında imalatın gözlenmesi istenir. Bu, öğrencilere imalatla ilgili çok yakından tecrübe edinme şansı sağlar. Tasarlanan parçaların dayanımı, ağırlığı ve maliyeti yanında "üretilebilir" ve uygulanabilir olması çok önemlidir, bu da en iyi şekilde ancak bir parçayı tasarlayarak ve üreterek öğrenilebilir. İmalat işlemlerini yapmaya başlamadan önce güvenlikle ilgili sıkı bir eğitimden geçmek ve en basit gibi görülebilen imalat işlemleri sırasında bile iş güvenliği asla elden bırakmamak şarttır. Talaşlı imalat: Kaynakla birlikte Formula SAE´de en çok kulanılan yöntemdir. Kesme, delme, taşlama gibi temel işlemler öğrenciler tarafından sıklıkla yapılmaktadır. Torna veya frezede üretilecek parçaların tasarımında üretilebilirlik ve üretim süresi önemli bir kriterdir. Kaynak: Aracın üretimi sırasında talaşlı şekillendirme ile birlikte en çok kullanılan ve ihtiyaç duyulan alanlardan biridir. Bunun yanında hem güvenlik hem de yapılan işin güvenilirliği ve kalitesi açısından fazlaca dikkat, bilgi ve el becerisi gerektiren bir iştir. Plastik şekillendirme / sac işleme: Dövme yöntemiyle üretilen parçalar, prototip üretime uygun olmadığından Formula SAE´de bu şekilde imalat pek yapılmasa da, sac şekillendirme bazı parçalarda gereken ve kullanılan bir işlemdir. Döküm: Bu da prototip üretime pek uygun olmayan bir yöntemdir fakat üniversitelerde araştırma amacıyla yapılan dökümlerde Formula SAE için de bazı parçalar üretilebilmektedir. İleri imalat yöntemleri: Birçok yöntemden bahsedilebilir fakat Formula SAE takımları tarafından lazer kesim, su jetiyle kesim ve özellikle yüzey işlemleri (tesviye, kaplama, sertleştirme) gibi yöntemler daha çok kullanılmaktadır. Bu işlemleri genellikle sponsor firmalar yapmaktadır. (Açıklamalarla ilgili düzeltme ve önerileriniz için lütfen özel mesaj atınız.) |
gönderen: yturacing - 08/09/2014 - 11:08
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| yturacing (10/09/2014 - 21:05) | Elektrik - Elektronik / Programlama (Şu anda takımda ihtiyaç duyulan alanların başında gelmektedir) - Kontrol ünitesi (ECU ve diğer) yazılımı ve programlanması: ECU yazılımında yapılabilecek küçük değişiklikler ve eklemeler, araç üzerinde elektronik kontrollü yapılması avantaj sağlayacak olan sistemlerin kontrolcülerinin programlanması... - Elektrik sisteminin araca entegrasyonu: Güvenilir, sorunsuz çalışacak, hatalı montaja imkan vermeyen, kullanışlı, düzenli ve hafif bir sistemin kurulumu... - Elektrik - elektronik devre tasarımı ve uygulaması: Aracın elektrik devresinin tasarımı, motorun orjinal elektrik ekipmanlarının yerine kendi tasarımımız olan bir devrenin entegre edilmesi, yapabileceğimiz veya ürettirebileceğimiz bazı devrelerin tasarımı... - Sensörler: Motor ve diğer sistemler üzerindeki sensörler, benzer uygulamalarda sıkça kullanılan sensörler, bunların uygulamaları ve çalışmalarının araştırılması, gerekirse araç üzerindeki sensörlerin daha uygun olanlarla değiştirilmesi... - Göstergeler ve uyarılar: Motor sıcaklığı, yağ basıncı, arıza uyarıları gibi kritik göstergelerin yanı sıra led devir ışıkları, vites sayısı gibi yardımcı göstergeler... - Direksiyondan kumandalı vites sistemi: Şartlara bağlı olarak bu sene denemesini gerçekleştirebileceğimiz, önümüzdeki seneler için yapılması düşünülen, son derece sorunsuz çalışması gereken fakat yarışmada oldukça zaman kazandırabilecek bir sistem tasarımı... - Sürücü destek sistemleri (ABS, çekiş kontrolü vb.): Bu sene için yetişmesi zor olsa da önümüzdeki seneler için üzerinde çalışma yapılabilecek bir alan. - Test ve veri toplama: Aracın geliştirilmesi için gerekli olan test ekipmanlarının belirlenmesi, basit olanların üretimi, test düzenekleri, sensörler, bunların kurulumu, telemetri verilerinin elde edilmesi... |
| emcekare (11/09/2014 - 12:52) | Birkaç sorum olacak Geçen seneki gibi ağır koşullar bu sene de mevcut mu ? Katılmak için İngilizce çok iyi derecede bilmek yine kesin şart mı ? Her hafta olan toplantıya, bir hafta derse girilmesinden dolayı gelinmezse mail listesinden çıkarılıp ekipten atılacak mı yine ? Formula Student yarışmasında 1.olan ekip 100´ün üzerinde öğrenci ile çalışırken, siz yine 5-10 öğrenci ile mi çalışmaya devam edeceksiniz ? Neden diğer ilk beşe giren üniversiteler gibi birlikten kuvvet doğar ve ekip çalışması gibi kavramları benimseyerek başarılı olmayı seçmediniz de; nerde çokluk orada zarar mantalitesini benimseyip yüz takım arasından sondan beşinci oldunuz ?  Saygılarımla, iyi çalışmalar |
| yturacing (12/09/2014 - 16:20) | emcekare, 1) Ben de sizinle birlikte katılanlardanım ve bu sene devam ediyorum. Geçen sene ağır koşullar olduğu fikrine katılmıyorum. Hatta toplantı, ödev vs. sayısı çok azdı denebilir. Her hafta da toplantı olmadı. Üstelik ödev, toplantı bu işin sadece başlangıcı. Destek ekip kurulduktan sonra ekibin ilk üyelerinden, 2013´te mezun olmuş değerli bir arkadaşımız 3-4 hafta cumartesi veya pazar gününü bize Solidworks öğretmek ve tecrübelerini paylaşmak için harcadı. Daha sonra da bazı toplantılarımıza katıldı. Katılan çoğu kişi çok basit mazeretlerle daha ilk birkaç eğitimde pes etti, yani bırakalım çalışmayı, hiçbir karşılığı olmadan bir şey öğrenme fırsatını dahi kullanmadılar. Formula SAE yarışmaları gerektirdiği çalışma ve organizasyon açısından kesinlikle herhangi bir kulüp etkinliğine benzemiyor. 3-4 haftada birer gününü bedava verilen bir eğitime bile ayıramayan birinin burada kendine de, takıma da bir şey katması mümkün değil. Bunu size yönelik bir eleştiri yapmak değil, burayı okuyan arkadaşlara genel durumu özetlemek için anlatıyorum. 2) "Destek ekibe girmek için çok iyi derecede İngilizce bilmek gerekiyor." denmediyse de hatırladığım kadarıyla İngilizcenin önemi vurgulanmak istenmişti, hatta ilk toplantıda benim de gözüm korkmuştu ve çıkışta birkaç kişi hocaya bununla ilgili soru sorduğumuzda o kadar da endişelenecek bir şey olmadığını söylemişti. Günümüzde İngilizcenin önemi tartışılmazken, üstelik de İngiltere´de yapılacak bir yarışmaya yönelik ilk toplantıda "Pek İngilizce bilmeseniz de olur" denmesi daha tuhaf olurdu. Bunun yanında, geçen sene ilk alımlarda ben de vardım ve "hiçbir" şart aranmadı. Bu sene sıradışı durumlar haricinde destek ekipten çıkarma gibi bir durum da olmayacak, sadece sınırlı sayıda imkan olduğunda daha çok çalışanlara ve fayda sağlayanlara öncelik olacak, başvuru formunda yazdığı üzere. 3) Tek seferde, üstelik de dersinizin olduğu bir saatte toplantıya gelmediniz diye bilerek ekipten çıkarılmanız mümkün değil, olsa olsa yanlışlıkla yapılmıştır, çünkü emin olun bir toplantıya gelmeyen tek kişi siz değilsinizdir. Kaldı ki tek kriter toplantılar da değildi. Bununla ilgili takımdan biriyle veya danışman hocalardan biriyle konuştunuz mu? 4) Birincisi, 100 kişilik takım duymadım ama 70-80 kişilik bazı köklü takımlar olduğunu biliyorum. Bu takımlar, hatta daha az kişiyle çalışan birçok takım sadece İngiltere´deki Formula Student´a değil, değişik ekiplerle ABD, Avustralya, Almanya, İtalya ve Avusturya Formula SAE yarışmalarına da katılıyor. Ayrıca bu proje üzerine üniversiteden ders almayı zorunlu tutuyorlar böylece öğrencileri daha bağlayıcı oluyor. İkincisi, otomotiv alanında yıllardır yatırımları olan, otomotiv ve motor sporları kültürü üst düzeyde olan, bilime, teknolojiye ve eğitime şu an için hayalimizde göremeyeceğimiz yatırımlar yapan ve çok büyük miktarlarda sponsorluk yapan firmalara sahip ülkelerle bizi karşılaştırmanız, hele ki daha ilk aracıyla yarışmaya katılan bir takımı karşılaştırmanız gerçekçi değil. Bu sene İngiltere´de Audi´nin TU Fast (Münih) takımı öğrencilerine 5 adet Audi Q5 tahsis ettiğini giden arkadaşlarımız bizzat gördü ve bu takım dayanıklılık (endurance) yarışını bitiremedi. 300 bin Euro bütçesi olan takımların bulunduğu dünya çapında bir organizasyon söz konusuyken gelişmiş ülkelerde -maalesef bizim aksimize- başarısızlık karşısında çok daha yapıcı davranılıyor. Hedeflerin gerçekçi olması ile ilgili "Learn & Compete: A Primer for Formula SAE, Formula Student and Formula Hybrid Teams" kitabından: "A new team cannot expect to win a competition or even finish in the “top 10” at one of the major Formula competitions -the competition from the well established teams is just too tough. lf a university administration expects their new team to do that, they are mistaken and should attend one of the competitions to appreciate the level of excellence that is out there! For an established team the primary goal might well be to finish in the top 25 or even the top 10 at the competition. Be realistic. A little"stretch" is fine, but having expectations that are unrealistically high, either from the team or a university administration, will lead to disappointment and a feeling of failure. Having moderate goals and expectations and meeting, or even exceeding them, is far preferable to setting high goals and not achieving them." Üçüncüsü, takımdaki öğrenci sayısı 5 kişi değildi. Sırf İngiltere´ye gitmesi için finansman bulunan kişi sayısı 11´di fakat gidebilen sayısı daha azdı. Şu anda ekip 25 kişi civarında, bu sayının artmasını isteriz. Ama ne kadar çok o kadar iyi mantığı da burada işlemiyor, üye sayısının artmasının getirdiği zorluklarla -sizin de yardımınızla- başedebilirsek neden bizim de 50 kişilik ana ekibimiz olmasın... Takımdaki üye sayısıyla ilgili aynı kitaptan: "Team Size How big should the team be? Again, it depends on a number of factors including whether it is a class or a club. What we can say is that if it is too small, only a handful, while they may get the car to the competition they will be burned out. Building an FSAE car is a significant exercise! Six to eight people can build a good Baja SAE car, but an FSAE car is a much bigger task. Building a Formula Hybrid car is an order of magnitude more difficult still! A number of years ago (in 2002) the University of South Australia managed to get a running car to the FSAE-A competition with a team of five to six people. They were exhausted and said "never again"! On the other hand, a large team, say more than 15 to 20 members, brings its own set of management issues like any larger organization. The Team Leader and leadership has to be better organized, do more delegating and spend more time coordinating, communicating and all the other tasks of management! One of the most common mistakes that new teams make is to try to do too much, either with a car with too many "features"or too much "new technology". Getting a running car to the competition is a major achievement. Anyone with Formula experience will tell a new team to "keep it simple". New teams should start with a tube frame (not a monocoque), a naturally aspirated engine, and a simple suspension. This admonition also applies to smaller teams. lf you have a larger team, only then can you afford to spend time doing "research projects"." 5) Bunu bu şekilde belirtmeniz neye fayda sağlıyor? Ayrıca sondan beşinci değil 97. takımdan 85. olmuşuz: http://events.imeche.org/docs/default-source/Results-2014/fs_uk_2014---overall-issue2.pdf?sfvrsn=0 Burada diğer üniversiteleri yermek istemiyorum fakat Formula SAE´nin ciddiye alınacak olan ülkelerdeki yarışmalarında (yukarıda saydıklarım) diğer üniversitelerimizin neler yaşadığını bilenlere sorabilirsiniz. Bu sene umarız zorlukla elde edilen tecrübelerle çok daha iyi sonuçlar elde ederek döneriz ve siz de aramıza katılırsınız. Saygılarımızla. |
|
· tai-açıklandı [0]
· açık dersler [0]
|