usis - mkm
ucuncubinyil.com
AnasayfaDers Bilgi BankasıDers NotlarıSohbetİletişim
kullanıcı adı:     şifre:    Beni Hatırla       
ıngılızce okuma konusma

UNIT 1 FANTASY WORLD


PART I FANTASY WORLD

controversy münakaşa,itlaf
dimension boyut,mertebe,genişlik,ölçü
genre sitil,tür,tarz
oblivious bihaber,ilgisiz


UNIT 3 GENDER


assertive iddialı,kendine güvenen
assing tayin,atama,paylama
competent kabiliyetli,yetenekli,usta
comprise kapsamak,ihtiva,-den oluşmak
conform itaat etmek,uyma
deed iş,eylem,senet,tapu
distribution dağıtmak,tanzim
embrace kabul etmek,benimsemek
inculcate telkin,kafasına sokmak
invasion istila
notion fikir,görüş,tanı
portray tanımlama,tasvir
rebellious asilik
reinforce güçlendirme,takviye
seductive ayartıcı,baştan çıkarıcı
submissive boyun eğmek


UNIT 4 GLOBALIZATION


accelerate hızlandırmak
deforestation ormansızlaştırma
deregulation düzensizleştirme
dilemma ikilem,çımaz
emerge zuhur etme,ortaya çıkma
enforcement uygulama,zorlama,icra
impediment ayak bağı,engel
implementation yerine getirme,infaz
interdependency bağımlılık,tabi olma,ek bina
intergovernmental
legislation yasama,kanun yapma
liquidation likide etmek,paraya çevirmek
multilateral çok yanlı,çok milletli
predominant baskın,üstün
reactivate tekrar yürülüğe sokmak
redefine tekrar tanımlamak
relocate başka bir yere taşıma koyma
sovereignty hakimiyet,egemenkik
traffic alışveriş
transnational ulusal sınırları aşan
transparency açıklık,şeffaflık
undermine baltalama,zarar verme
unrestricted sınırsız

affectation yapmacık haraket
aliennation yabancılaşma
consolidate toplama,birleştirme,güçlendirme
contribute katkıda bulunma,yardım
cultivate terbiye etme,yetiştirme
exploit istismar,sömürmek
imposition vergi,zorlama,zahmet
internalize özümsemek
prominent belirgin,göze çarpan,çıkıntılı
superficial yüzeysel,üstünkörü
tendency eğilim,meyil .
2. facilitate: kolaylastirmak. rahatlatmak. yardim etmek.
3. commerce: ticaret.
4. intensify: yoğunlaşmak. yoğunlaştırmak.
5. scope:kapsanan alan
6. integral:gerekli ve önemli herseyi kapsayan. bütünün parçasi olan. tümleyen.
7. widespread: yaygın. geniş alana yayılmış.
8. infrastructure: altyapı sistemi.
9. commodity: esya. mal. ürün.
10. hasten: hızlandırmak, hız vermek, sıkıştırmak, acele ettir/acele et; acele etmek; acele ettirmek.
11. prominent: belirgin. belli. göze çarpan. ünlü. önemli. seçkin.
12. relief: ferahlama. rahatlama. kurtarma. kurtuluş. takviye kuvvetleri. iç rahatlığı. iç ferahlığı. avuntu. yardım.
13. collapse:yıkılmak. çöküş. yıkılış. çökme. yıkılma. ani düşüş. yıkım. başarısızlık. güçten düşme.
14. contemporary: modern.
15. ultimately: en sonunda. sonuçta.
16. culminate: (in ile) doruğuna yükselmek. sonuçlanmak.
17. dissolution: sona erme. bozma. bozulma.çözülme
18. oversee: göz kulak olmak. bakmak. izlemek.yönetmek.
19. domain: malikâne. mülk. memleket. ülke. alan. ilgi alanı
20. condemn: kınamak. ayıplamak. mahkûm etmek.
21. Intervention: aracılık yapmak. araya girmek
22. gripping: ilgi çekici. dikkat çekici. sürükleyici.
23. significant: önemli. anlamli. degerli.
24. endure: katlanmak. tahammül etmek.
25. unfold: göz önüne sermek. açıklamak. ortaya çıkarmak.
26. crackdown: sıkı tedbir, yasaklama,. kısıtlama. engelleme.
27. profound: derin. bilgili. etkileyici.
28. troops: grup/takım/asker. askerler.
29. revival:yeniden canlanma.hayat bulma.önem kazanma
30. conflict: çatışma
31. underpin:desteklemek
32. venture: göze almak. tehlikeli girişim. tehlikeli iş. macera.
33. vast: çok büyük, geniş
34. destabilize:dengesini bozmak
35. trigger:tetiklemek. (off ile) başlatmak. neden olmak. yol açmak
36. instantaneously: aniden. hemen. derhal.
37. corporation: anonim şirket.
38. construct: inşa etmek. yapmak. kurmak.yapılandırmak
39. retreating: geri çekilmek, düşman önünden çekilmek.
40. restricted:sınırlı/ restrict: sınırlamak.
41. domestic: ev/aile ile ilgili. evcil. Yerli
42. realm: alan.
43. emerge: ortaya çıkmak.
44. evolve: gelişmek. değişmek. evrim geçirmek.
45. longstanding: uzun süredir var olan. çok eski.
46. obsolete: eskimis. eski. modasi geçmis.
47. manufacturing: yapim. üretim. imalat (ile ilgili).
48. flexitime: esnek çalışma saatleri sistemi.
49. consulting: danismanlik yapan. danisman olan./ consult: danışmak. başvurmak. (with ile) görüşmek. görüş alışverişinde bulunmak.
50. disseminate: (düşünce.haber.vb.) yaymak. saçmak.
51. migration: göç
52. contribute: katkıda bulunmak
53. massive: büyük. iri. kocaman. güçlü. Kuvvetli
54. affluent: zengin. varlıklı. hali vakti yerinde.
55. outlook: görünüş, görünüm. bakış açısı. ileriki olasılıklar.
56. opponent: karşı, karşıki; zıt, karşıt; rakip,muhalif
57. smother: havasızlıkdan ölmek. boğulmak. boğmak. kaplamak. (bir hareket ya da durumu) bastırmak. Sindirmek
58. diversity: çeşitlilik.
59. fragmentation: parçalanma. dağılma.
60. consequence: sonuç. önem.
61. dam: baraj
62. mount: gittikçe artmak
63. build-up: oluşturmak, desteklemek,toparlanmak,// buildup: gelişme. büyüme. çoğalma
64. devastating: yok edici. yıkıcı.
65. afflict: üzmek. acı vermek. sıkıntı vermek.
66. irreversibly: dönülemez, ters çevrilemez, kesin,
67. constantly: daima. sürekli.
68. uneven: pürüzlü. değişken. kararsız. düzensiz.
69. benign:faydalı,iyi huylu
70. expansion: genişleme. genleşme. büyüme. yayılma.
71. inadequate: yetersiz.
72. disparity: eşitsizlik. fark.
73. steadily: durmadan.
74. savings:birikmiş para,tasarruf
75. welcome:kabul etmek. hoş karşılamak.
76. particularly: özellikle.
77. claim: sahip çıkmak. iddia etmek/istek. talep.
78. altering: değişim.// alter: değişmek, başkalaşmak.değiştirmek


THE TRUMAN SHOW

Phony: sahte
Scripted: yazılı metni olan
Squelch: susturmak. bastırmak.bitirmek.
Surveillance: gözetim. gözaltı.izlemeye alma.
Omnipresent: her yerde ve her zaman hazır.aynı anda her yerde olma.
Monolithic: bütün. tek parça.
Manifestation: belli etme. ortaya koyma. görünme.
Whisk: hızla hareket ettirmek.
Conditioned: uygun bir duruma getirilmiş. şarta bağlı. ıslah edilmiş. Koşullu,şartlandırılmış
all-consuming: etkileyici. büyüleyici.
Grieve: üzülmek. acı çekmek. çok üzmek. mutsuz etmek.. kahretmek. Kahrolmak
Grief: acı. keder.üzüntü
Genuine: hakiki. gerçek.
Gross: tiksindirici.iğrenç. kötü. berbat. çirkin. saldiriyla ilgili. sürekli saldiri
Deceitful: hilekar..
Ingenious: becerikli. usta. ustaca yapılmış.
Obstacle: engel, mâni
Suspicious: şüpheli. kuşkulu.
Parody: parodi, gülünç bir sekilde taklit etmek.
Despise: hakir görmek. küçümsemek. hor görmek. nefret etmek.
Assault: aniden ve vahşice saldırmak. ani saldırı. hücum.atak
Astonishing: şasırtıcı, hayret verici, şaşılacak
Astonishingly : şaşılacak surette.
Ontology: ontoloji. varlıkbilim.
Unpredictable: önceden bilinemez / kestirilemez. (insanlar) güvenilemez. kararsız. ne yapacağı belli olmaz.
Genocide: soykırım,katliam
Elevate: yükseltmek. yüceltmek. kaldırmak. terfi ettirmek.
Reveal: ortaya çikarmak. açiga vurmak. ifsa etmek.açıklamak
Subtlety: incelik. kurnazlık.anlaşılması zor olan

HUMAN RIGHTS

Dignity: değer. saygınlık. ciddiyet. yüksek mevki. rütbe. ağırbaşlılık.
Harassment:bezdirmek, rahatsız etmek, çok yormak, sıkmak,.usanç.
Equality: eşitlik.
Discrimination: ayrımcılık.
Torture: işkence. işkence etmek.
Decent: uygun. elverişli. yeterli.
Justice: adalet.
Violate: ihlal etmek.
Liberty: özgürlük.
Slavery: esaret. esirlik. kölelik. kulluk.
Inhumane: insafsız. acımasız. kaba. insanlık dışı.
entitled to: yetki vermek
Arbitrary: isteğe göre. keyfi. seçmeli. rasgele seçilmiş. nedensiz seçilmiş.

decent saygılı,nezih bir şekilde
dignity saygınlık,itibar
discrimination ayrımcılık
entitled to isminde,adlı
equality eşitlik
harassment bezdirmek,usandırmak
inhumane insanlık dışı
justice haklı muamele yapmak
liberty hürriyet
slavery kölelik
torture işkence
violate kutsallığını bozmak,tecavüz


1. accelerate: hızlandırmak. hızlanmak.
2. facilitate: kolaylastirmak. rahatlatmak. yardim etmek.
3. commerce: ticaret.
4. intensify: yoğunlaşmak. yoğunlaştırmak.
5. scope:kapsanan alan
6. integral:gerekli ve önemli herseyi kapsayan. bütünün parçasi olan. tümleyen.
7. widespread: yaygın. geniş alana yayılmış.
8. infrastructure: altyapı sistemi.
9. commodity: esya. mal. ürün.
10. hasten: hızlandırmak, hız vermek, sıkıştırmak, acele ettir/acele et; acele etmek; acele ettirmek.
11. prominent: belirgin. belli. göze çarpan. ünlü. önemli. seçkin.
12. relief: ferahlama. rahatlama. kurtarma. kurtuluş. takviye kuvvetleri. iç rahatlığı. iç ferahlığı. avuntu. yardım.
13. collapse:yıkılmak. çöküş. yıkılış. çökme. yıkılma. ani düşüş. yıkım. başarısızlık. güçten düşme.
14. contemporary: modern.
15. ultimately: en sonunda. sonuçta.
16. culminate: (in ile) doruğuna yükselmek. sonuçlanmak.
17. dissolution: sona erme. bozma. bozulma.çözülme
18. oversee: göz kulak olmak. bakmak. izlemek.yönetmek.
19. domain: malikâne. mülk. memleket. ülke. alan. ilgi alanı
20. condemn: kınamak. ayıplamak. mahkûm etmek.
21. Intervention: aracılık yapmak. araya girmek
22. gripping: ilgi çekici. dikkat çekici. sürükleyici.
23. significant: önemli. anlamli. degerli.
24. endure: katlanmak. tahammül etmek.
25. unfold: göz önüne sermek. açıklamak. ortaya çıkarmak.
26. crackdown: sıkı tedbir, yasaklama,. kısıtlama. engelleme.
27. profound: derin. bilgili. etkileyici.
28. troops: grup/takım/asker. askerler.
29. revival:yeniden canlanma.hayat bulma.önem kazanma
30. conflict: çatışma
31. underpin:desteklemek
32. venture: göze almak. tehlikeli girişim. tehlikeli iş. macera.
33. vast: çok büyük, geniş
34. destabilize:dengesini bozmak
35. trigger:tetiklemek. (off ile) başlatmak. neden olmak. yol açmak
36. instantaneously: aniden. hemen. derhal.
37. corporation: anonim şirket.
38. construct: inşa etmek. yapmak. kurmak.yapılandırmak
39. retreating: geri çekilmek, düşman önünden çekilmek.
40. restricted:sınırlı/ restrict: sınırlamak.
41. domestic: ev/aile ile ilgili. evcil. Yerli
42. realm: alan.
43. emerge: ortaya çıkmak.
44. evolve: gelişmek. değişmek. evrim geçirmek.
45. longstanding: uzun süredir var olan. çok eski.
46. obsolete: eskimis. eski. modasi geçmis.
47. manufacturing: yapim. üretim. imalat (ile ilgili).
48. flexitime: esnek çalışma saatleri sistemi.
49. consulting: danismanlik yapan. danisman olan./ consult: danışmak. başvurmak. (with ile) görüşmek. görüş alışverişinde bulunmak.
50. disseminate: (düşünce.haber.vb.) yaymak. saçmak.
51. migration: göç
52. contribute: katkıda bulunmak
53. massive: büyük. iri. kocaman. güçlü. Kuvvetli
54. affluent: zengin. varlıklı. hali vakti yerinde.
55. outlook: görünüş, görünüm. bakış açısı. ileriki olasılıklar.
56. opponent: karşı, karşıki; zıt, karşıt; rakip,muhalif
57. smother: havasızlıkdan ölmek. boğulmak. boğmak. kaplamak. (bir hareket ya da durumu) bastırmak. Sindirmek
58. diversity: çeşitlilik.
59. fragmentation: parçalanma. dağılma.
60. consequence: sonuç. önem.
61. dam: baraj
62. mount: gittikçe artmak
63. build-up: oluşturmak, desteklemek,toparlanmak,// buildup: gelişme. büyüme. çoğalma
64. devastating: yok edici. yıkıcı.
65. afflict: üzmek. acı vermek. sıkıntı vermek.
66. irreversibly: dönülemez, ters çevrilemez, kesin,
67. constantly: daima. sürekli.
68. uneven: pürüzlü. değişken. kararsız. düzensiz.
69. benign:faydalı,iyi huylu
70. expansion: genişleme. genleşme. büyüme. yayılma.
71. inadequate: yetersiz.
72. disparity: eşitsizlik. fark.
73. steadily: durmadan.
74. savings:birikmiş para,tasarruf
75. welcome:kabul etmek. hoş karşılamak.
76. particularly: özellikle.
77. claim: sahip çıkmak. iddia etmek/istek. talep.
78. altering: değişim.// alter: değişmek, başkalaşmak.değiştirmek




gönderen: anntimakina - 27/08/2007 - 16:46
 Konu Hakkında Yapılan Yorumlar:
yorum yapan(tarih) yorum
baloonist
(02/09/2007 - 14:50)
Eyv 20Eylül Perş Okuma Konuşma Sınavı var..

Yorum Ekle

 
a305teyim.com © 2007 - forzamakine tarafından hazırlanmıştır.
a305teyim.com YTÜ makine mühendisliği öğrencileri tarafından hazırlanmış olup, burada yazılan hiçbir içerikten sorumlu tutulamaz. yazılan her yorum kişinin kendisine aittir.
a305teyim.com üyelerinin kişisel verilerini saklı tutar, başka kurum ya da kuruluşlarla paylaşmaz ancak gerektiğinde yasal mercilerin istemesi üzerine bu bilgiler aleyhinize kullanılabilir.