usis - mkm
ucuncubinyil.com
AnasayfaDers Bilgi BankasıDers NotlarıSohbetİletişim
kullanıcı adı:     şifre:    Beni Hatırla       
ytu makine´nin ciddi popülarite kaybetmesi
Tespitimi 2013 ve 2018 yılları taban puanları (sıralamaları)na göre yapmış bulunmaktayım.
2013 1. öğretim taban sıralama 26bin
2. öğretim taban sıralama 36bin
2014 1. Öğretim taban sıralama 27bin
2. Öğretim kapandı
2018 taban sıralama 30bin

Karşılaştırma olması için itu´nun de sıralamalarını yazıyorum
2013 taban 12100
2018 taban 13005




gönderen: Reilnas - 21/09/2018 - 18:11
 Konu Hakkında Yapılan Yorumlar:
yorum yapan(tarih) yorum
Magina
(21/09/2018 - 20:25)
Sadece makine değil, yıldızın bütün bölümlerinde düşüş var. Genel olarak mühendisliklerde bütün üniversitelerde bir düşüş var ama bizdeki ivme daha fazla. Ben bunu biraz da hocalarımızın isimlerini duyuramamalarına bağlıyorum. Mesela televizyonda her 3 tartışma programının birinde en az 1 itülü konuk olurken yıldızdan en son birini ne zaman gördüm hatırlamıyorum bile. İnsanlar yıldız ismini duymalı.
bakaramakara
(21/09/2018 - 23:39)
ilk 500 de kapatan bir bölümün, zamanında tercihler sırasında kontenjanının dolmadığını hatırlıyorum. Nede olsa gelmez diye yazmamışlar. Bir eğitim kurumunun prestij kaybı yaşayıp yaşamadığını böyle ölçemezsin. Öğrencilere sorarsın gençler ortam nasıl memnunmuyuz diye; toplu bir şekilde küfür ediyolarsa o okul prestiji bırak herşeyini kaybetmiştir..
müslüm
(22/09/2018 - 02:27)
Hocam tepitine eyvallah da 2013 te tıp sıralaması 12000 lerdeyken şuan 17000 lerde çünkü üniversitelerin tıp kontenjanı artırıldı ve yeni üniversiteler kuruldu.
Etkisi hiç yok mu bunların?
roosevelt
(22/09/2018 - 04:14)
Sıralamadaki düşüş, birçok özel okulun açılmasıyla sağlık alanındaki bölümlerin kontenjanlarının artmasına ve öğrencilerin mühendislik yerine bu tarz yeni okullarda tıp , eczacılık,diş hekimliği gibi bölümleri tercih etmesine bağlanabilir. Ancak bu durum Yıldız´ın kalitesinin düşmediği anlamına da gelmiyor.Bu düşüşün birçok nedeni var.

1.İngilizce eğitimi.
Öğrencilerde ciddi derecede İngilizce eksikliği var.Okulda verilmeyen eğitim , öğrenciler tarafından da telafi edilmiyor.İngilizce eğitime geçilmeli ancak hocalar da yetersiz.
2.İdealistlik:
Yıldız´lı öğrenci ve akademisyenlerin uzak olduğu bir kavram.
Öğrenciler kolay yoldan para kazanma peşinde , ben araştırma yapacağım , başarılı bir bilim adamı olacağım veya Türkiye´de yapılamayan bir teknolojiyi yapacağım diyen yok.
3.Akademisyen sayısı ve kalitesi:
Akademisyenlerimizin sayısı itü ve odtu´ye göre az.Profesör sayılarımız da az.Türkiye´de H indeksi sıralamalarına bakın Yıldız´lı akademisyen çok az göreceksiniz.
4.Araştırma alanları:
Havacılık , uzay , savunma sanayi , nanoteknoloji ,metal eklemeli üretim, robotik ,yapay zeka , alternatif yakıtlı araç ,IOT , Endüstri 4.0 ,parçacık fiziği, biyoteknoloji gibi alanlarda yürütülen çalışmalar yetersiz. Bu alanlarda okulun sahip olduğu imkan ve olanaklar da kısıtlı.
5.Mezun çalışma alanları ve şirketleri:
Savunma sanayiinde çalışan mezun sayımız yeterli değil.Mezunların hatırı sayılır bölümü mekanik tesisat ve inşaat alanında çalışıyor.Daha çok , katma değer üreten ulusal ve uluslararası şirketlerde boy göstermemiz gerekiyor.
6.Yurtdışı:
Yurtdışına master veya doktora yapmaya çıkan öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizin sayısı çok az.Daha önce de değindiğim gibi bunun nedenleri , ingilizce bilmemek ve idealist olmamak.
7.Kültür-sanat-spor:
kampüs içresinde , tiyatro , sinema ,fotoğrafçılık ,spor aktiviteleri arttırılmalı ve öğrenciler bu alanlara yönlendirilmeli.
8.Mezunlar:
Tanıdığım çok başarılı ytü mezunu var ancak mezun olduktan sonra okulun kapısından içeri dahi girmemişler.Mezunların okul ile bağlantıları koparılmamalı.
9.Okulculuk:
Ford ,arçelik gibi mezun sayımızın çok olduğu şirket sayıları artmalı.Bu da çalışan mezunlarımızın Yıldızlıları daha çok tercih etmesiyle olacaktır.


n\a
(22/09/2018 - 08:16)
@roosevelt yorumunun altına imzamı atıyorum.

İlave olarak söylemek isterim ki etkisi gelecek 10 yılda kendini gösterecek olan yeni ders müfredatının, daha ilk dönemden yeteri kadar ilgi görmeyip kapanan TAM 25 ders -ki İTÜ genelinde yaklaşık 60 ders kapatılmış- ile, öğrenci ihtiyaçlarını karşılama noktasında ne denli hatalı olduğu ayan beyan ortadadır. Lisans eğitiminde dal yapmanın iş hayatında etkisi yok denecek kadar az. Bunu iş arama tecrübesi yaşayan mezunlar gayet iyi bileceklerdir. Eğer öğrenci bi´ alana ilgili ise gider YL yapar bu sayede yüksek mühendis olur. Makine okuyan her şeyi bilsin her dersi görsün diye bir düşünce çağ dışıdır. Öğrenci bu bilgileri pek ala internet üzerindeki açık kaynaklardan temin edebilir. Dahil olduğu öğrenci kulübündeki mühendislik yarışmalarından tecrübe edebilir. Mühendislik öğretmek için illa 70-90 kişiyi bir sınıfa sokup 2 saat 3 saat ders anlatmak öğrenciyi okuldan soğutmaktan başka bir işe yaramıyor. Ders gruplarının kalabalık olması yetmiyormuş gibi bir de devam zorunluluğu getirildi. Neden aynı dersi daha önce alan öğrenci yeniden sınıfa gelsin?.. Bırakın yetişkin ve sorumluluk sahibi bir birey ise otursun kendi çalışsın, kendi uygun zamanlarında asistanlara danışsın. Yok öyle değilse zaten gelmesin. Üniversite çağına gelmiş bireyleri hala devam sorunu ile sınıflara doldurmaya çalışıyorsunuz. Üniversitenin, bölümün cazibesi varsa öğrenci zaten koşarak gelir.
Physical Graffiti
(23/09/2018 - 01:14)
@vecihi hürküş sonuna kadar katılıyorum. Kaç yaşına gelmişiz, hepimiz bireyiz ama ilkokul muamelesi yapılıyor. Yeni şart gelmiş alttan dersi olan onu almazsa diğer dersleri seçemezmiş bilmemne. Kredi sınırı saçmalıkları vs.

SEN BANA NİYE KARIŞIYORSUN? EĞER BEN KARAR VERDİYSEM NİYE ENGEL OLUYORSUN. KALIRSAM DA BENİM HATAM BENİM KARARIM SEN NİYE MÜDAHELE EDİYORSUN? Ne kadar kredi alabileceğimi ben akıl edebilirim neden adıma karae veriyorsun. Dersi dinlemeden yapıyorum araştırarak, niye zorluyoesun vs vs. Bir sürü soru var sorulması gereken.

Yeni sistemde rehber danışmanımız da onayı olmadan seçemiyoruz onun onaylaması gerekiyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi?
kskn
(23/09/2018 - 07:29)
Aklıma bir şey geldi. Zamanında termodinamik 2 almıştım. Derse toplam 2 hafta gitmeme rağmen ilk vizem 100 2.vizem 85 ti ( Övünmek gibi bir durum yok zaten kolay bir ders olduğuna inanıyorum. Daha doğrusu ders aslında zor olabilir ama okulda işlenen ve sorulan sorular çok basite indirgenmiş oluyor). Tabi birazda sorumsuzca davranarak kalmayacağımı düşünüyordum. Son hafta a305 te devamsızlıkla ilgili muhabbetler yapılınca dersin hocasına gittim adını vermeyeceğim. Hocam böle böle bir durum var kaldım mı acaba ,geçebilir miyim diye sormuştum kendi içimde de finale ona göre hazırlanırım diye hesap yapıyorum. Önce aldığım notlara baktı sonra sınıf ortalamasına baktı. Sınıf ortalaması 60 civarı. Dediği kelime şu oldu finalde 90 altı alırsan kalırsın. Ben şaka yapıyor sandım ama ciddi olduğunu madem derse gelmediğimi o zaman kendimi göstermem gerektiğini söyledi. Finalden 100 aldım lakin hayatımda bu kadar strese girdiğim bir finalde olmamıştı .Şimdi merak ediyorum bir dersin sınavından derse gitmeden 100 85 100 almak hocanın ayıbı mıdır, öğrencinin başarısı mıdır, yoksa okulun kalitesinin bir ölçüsü müdür ?

Reilnas
(23/09/2018 - 17:54)
tabiki SENİN başarın.Hocalar derste sihirli değnek ile öğretmiyor aynı bilgileri kendin ya da başka biryerden temin edebilirsin.
kskn
(24/09/2018 - 03:25)
@Reilnas aslında benim burada vurgu yapmak istediğim nokta ;Bir dersi bu kadar yüzeysel ve basit işleyip, bir de derse 15 hafta gelmemizi istemek biraz saçma. Burayı kazanan herkesin belli bir kapasitesi zaten var ve bazı dersleri gerçekten kendimiz öğrenebiliriz. Belki hocalarımızdan 3 saatte öğreniriz ama kendimiz oturarakta 5 saatte öğrenebiliriz. Bunun yerine dersleri anlatırken hocalarımızn kendi tecrübelerini harmanlayıp,gerçek hayatla birleştirerek , projelerle destekleyerek önümüze sürse o zaman herkes derslere zaten gelmek zorunda olduğunu hissedecek.

Zamanında akışkanlar mekaniğini İsmail Teke de almıştım. Her hafta bize projelerinden bir kesit anlatırdı, piyasada yaşadığı problemleri, onları nasıl çözdüğünü, akışkanlar mekaniğinin ne işe yaradığını kafamıza sokmuştu.Tüm derslere sevine sevine gitmiştim.

Zamanında bir termodinamik 1 almıştım. Sadece slayt okunuyor, slaytta sorular çözülüyordu. Lakin slayt ve soruların tamamen kitaptan birebir alınmış şekilde olması aklımıza, biz bu derse niye geliyoruz evde okusakta aynı şey diye çılgınca sorular getirtiyordu.

Neyse konudan saptık ama 8 yıldır gördüğüm kadarıyla bu sitede herkes bir şeylerden yakınıyor. Ve yarısından çoğunda haklı olduklarını da düşünüyorum . O zaman acaba bazı şeylerin değişmemesi ve inatla böle devam etmesi neye , kime hizmet ediyor merak ediyorum.



Yorum Ekle

 
a305teyim.com © 2007 - forzamakine tarafından hazırlanmıştır.
a305teyim.com YTÜ makine mühendisliği öğrencileri tarafından hazırlanmış olup, burada yazılan hiçbir içerikten sorumlu tutulamaz. yazılan her yorum kişinin kendisine aittir.
a305teyim.com üyelerinin kişisel verilerini saklı tutar, başka kurum ya da kuruluşlarla paylaşmaz ancak gerektiğinde yasal mercilerin istemesi üzerine bu bilgiler aleyhinize kullanılabilir.