usis - mkm
ucuncubinyil.com
AnasayfaDers Bilgi BankasıDers NotlarıSohbetİletişim
kullanıcı adı:     şifre:    Beni Hatırla       
hazır girmişken tecrübe paylaşalım.
Soru kısmına bir soru yazmak için girmiştim. Girmişken bazı tecrübelerimi paylaşayım dedim.

İlk tecrübem okulu zamanında bitirdim aslında ama kasımda aldım diplomamı. Nasıl oldugunu merak edenler dikkat etsinler. Eğer tüm dersleri haziran ayında verdiyseniz ve stajınız kaldıysa sadece işte okulunuz sanki yarım döner uzar gibi uzayabilir. Ben büte kaldım. Temmuz 1 de staja başladım Ağustos 26 gibi bitti. Defteri yazdım teslim ettim derken Eylül 15 oldu. İşte tam okulun açıldıgı karışıklıkların hat safada oldugu dönemde vermiş oldum. Okunması kontrolü 30 gün sürdü. Ekim 15 oldu ve usise girildi. Sonra usisin kapanması, mezun edilmem diploma almam falan derken Kasım 18 oldu. Dikkat edin belki ders kalmamış olabilir ama stajda çok can sıkıcı olabilir. Son yaza bırakmayın.

Diploma aldık sonra iş bulmaya geldi sıra. Önce ne iş yapacağınıza karar verin öylesi daha kolay olur. Sektör belirleyin, pozisyon belirleyin, en iyi ve en kötü ihtimallerin senaryosunu çıkarın ve bunlara birerde B plan ekleyin. Çok eğlenceli değil mi? Okuldan çıkınca iş aramaya da başlayınca anlayacaksınız ki makine mühendisliği çok geniş bir kavram değilmiş, acayip çok geniş bir kavrammış. Tabi ki bir yerde tanıdığınız olabilir, işiniz hazır olabilir şimdiki adı ile referans fakat gerçek değeri torpil olan şeyinizden olabilir lafım onlara değil. Onlar zaten oralarda çalışabilirler ekstra avantajlarıdır. Ama benim gibi hiç bir yerden çağırılmayı beklemeyen yada işi hazır olmayan bir çok kişide vardır onlar iyi dinlesin.
Biliyorum diplomayı aldığın zaman ilk önce yapacağın şey bilgisayarını açıcaksın, kariyer sitelerinde CV oluşturcaksın ve bakmaya başlayacaksın sana uygun ilanlara. Bulunduğun ile göre 10 olur 1000 olur ilan sayısı belli olmaz. İlk öncelikle okuyacaksın teker teker firmaları ne iş yapıyorlar, düşüneceksin buraya girsem ne yaparım falan gibi. Hatta başvur sekmesine tıklarken bile çok düşüneceksin. Sana tavsiyem burada hiç düşünme hepsine Hızlı Başvur sekmesiyle takır takır başvur. Bakarsın başvuracak olan yuzlerce adaydan belki hızlı davranırsın. Okumakla zaman geçirme. Sen başvur sonrada okursun. Ama dediğim gbi yuzlerce aday. Odtü,itü,ytü sabancı falan değil ha. Erciyes, Süleyman Demirel, Çukurova gibi üniversitelerden mezun adaylar onlarda. Şimdi rahatladın değil mi? Ne de olsa sen ytü den onlar adı daha az duyulmuş üniversiteden. Yani senin artın var demi. İşte o yok. O ilanların çoğunda askerlik ilişiği olmayan erkek aday derler, en az 2 yıl tecrübeli olsun derler, ingilizce ileri seviye almanca tercih sebebidir derler, autocad solid zaten bilecen senden ileri seviye catia isterler ve bunların yüzlerce adayı olur. Ve sana birşey söyliyim, o istedikleri özelliklerin arasında teknik üniversite olsun diye bir ibare geçmez, stajını toyotada yapmış olsun falan demezler. O yerlere kim girer söyliyim. Çukurovadan mezun ama ingilizce almancası olan, catia yı facebook gibi kullanan, bide yan sanayi sektörde 2 yıl amele gibi çalışıp tecrübe kazanmış aday girer. Onada sormazlar hangi üniversitedensin diye. Neden mi? İş verenler bir zamanlar senin mezun oldugun yerden çıkmış adamalar. Üniversitede çalışma hayatına yarar sağlayacak birşeyler verilmediğini bilen adamlar. O yüzden bir kaç istisna dışında tüm üniversiteler aynıdır. İkna olduysan şimdi Ytü etiketinin çokta değerli olmadığına başka şeylerden bahsedeyim.
Arada bir soru geldi sanırım? Peki bunlar olmadan nasıl biz iş bulacayık? diye.
Yarım yamalak ingilizcem var, autocad bilmem, internetten solid çalışarak öğrendim ve askerlik 2017 e kadar tecilli. 2-3 kez bir yerden çağrıldım çalışırken ve şuanda daha iyi biryere geçtim orda çalışacağım Allah izin verirse.
Hedefin ne ? Para kazanmak? Makine Mühendisliği yapmak? İyi bir yerde kariyer? Buradan başlamak gerek. Eğer para ise online oyun server işine gir. Tasarla sat. Maliyeti yok kar çok. Anladın mı? Paraysa yardımcı olmama gerek yok herşeyden para kazanabilirsin. Kariyer mi? O zaman askere git. Diplomayı almadan mezuniyet belgesini aldığın gibi atla otobüse askerlik şubesi kapanmadan şubeye git işini hallet. Onlar işini halledince 3-4 ay gibi bir süre bekleyeceksin. Sabahları cad programları çalış akşamları dil kursuna git. Yemeden içmeden çalış çalış çalış askerden sonra hala 0 tecrübe olacak çünkü. En azından dile ve bilgiayara hakim ol. Kimse sana mühendislik sormayacak. Çünkü bilmediklerini biliyorlar.
Ama hedefin makine mühendisi olmak ise önce kavramı anlayalım. Makine mühendisi denilen kişi nedir? Mühendislik prensipleriyle problemi çözüme kavuşturan kişi demi? Çok acayip bir tanım demi. Bunu boşver. Herkesin disiplin anlayışı çözüm anlayışı farklıdır. Makine mühendisi sorumlu olduğu ekipmanlarla konuşup sohbet edebilen kişidir. Makinanın yada ekipmanın Halini hatrını sorar. Rahatsızlığını anlar. İyi gününü bilir. Makine mühendisi tasarlar, hayata geçirir, makine mühendisi aynı zamanda bir matematik fizik uzmanıdır tüm parametrelere hakim olan kişidir. İşte böyle biri olmak istiyorsan ve okuldan çıktıktan sonra işi öğrenene kadar para umrunda değilse işe kücük yerden başla. Küçük küçük yerde uğraşacağın prosedür azdır. Küçük yerde kıymet verirler sana. Yetkin üst seviyededir. Makinaya dokunup hissetmek için izin istemezsin. Üretimini yaptığın şeyin kontrolü sana ait olur. Onun araştırma geliştirmeside sensindir, ürgeside, üretim kontrolcüsüde herşeyi sensindir. Büyük bir firmada bir aracın sadece rot kolu için çalışan ama şanzımanın ne olduğunu daha bilmeyen adamlar gibi olmazsın. Çünkü elinde tuttuğun makinenin tüm parçaları sana aittir. Ve o makineyi geliştirmekte senin sorumluluğundur.
Diplomayı alınca yaptığım şeyi anlayatım sana. Eve bıraktım metroya atladım ikitelli org. san. ye gittim. Etrafa bakınıyorum. Xmak Ymak bir ton adında makine yazan firma var. Yaptıkları işleri anlamaya çalışıyorum uzaktan. Çünkü birini seçecem salacam içeri. Ben burada çalışmak istiyorum diye. Bir dolum makinesi yapan atölyenin önünden geçerken durdum. Araca mal yüklüyorlardı. Ne diye merak ettim yaklaştım. Ulan sanki aşık oldum. Karşımda makine var ne işe yaradığını bilmiyom ama nasıl güzel parlıyor üzerindeki metaller. Bide sarmış sarmalamışlar. Direk selamun aleyküm dedim girdim içeri.
Sanki bir müşteri gibi konuştum adamlarla. iki katlı biyerdi toplamda 500m2 var yada yok. Aşağısı atölye. Söyledim aşaya inip bana makineleri gösterin diye. İndik imalat aşamasındaki makineleri gördüm. Çok hoşuma gitti. 2 torna tez. 2 freze tez. bir matkap tez. bir kaç el aleti 2 kaynak makinesi var sadece ekipman olarak. Ama adamlar makine yapıyor bide az önceki çıkan makineyi kazakistana satmışlar onu gönderiyorlar. Çalışan bir tane makine mühendisi yok. Bir usta 3 tezgah operatörü 2 çırak o kadar. Bide işi bilen ilk okul mezunu patron var. Ama patronda bu işi amelelik yaptığı ve sonra ustalık yaptığı büyük bir firmadan öğrenmiş. Eksik yada fazla. Otomtik dolum makinası, etiketleme makinası, kapak kapatma makinası, şişe dizme kapak dizme makinası, toplama tepsisi falan yapıyorlar. Ve hoşuma gitti. Dedim ki beni işe alın. Ben makine mühendisiyim. Adam dedi biz makine mühendisi olmadanda yapıyoruz bu makinaları dedi. Bende ona sordum sattığınız fiyatı biliyorsunuz da peki kaça yapıyorsunuz bunu biliyormusunuz diye. Adam dedi işte tartıyoruz makinayı aşağı yukarı bir maliyet veriyor bu bize dedi. Bende ona ben çalışırsam burda bu makineyi kuruşu kuruşuna kaça yaptığınızı bileceksiniz, yaptığınız makinenin üretim hızı artarken ağırlığınında düştüğünü göreceksiniz dedim adam inanmadı :) Dediki bizim paramız çok yok. Sen mühendissin çok istersin dedi. Bende ona dedimki sen beni işe al sana miktar söylemeyeceğim. Sen söyleyeceksin bende kabul edeceğim. Ne dersen kabul dedim. Ama 2 ay sonra ben sana fiyat söyleceğim o zamanda sen artık değermi değmezmi düşünürsün dedim. Hoşuna gitti kabul ettirdik. Bizim etikete yazdı 1600 kağıt. Beklediğimden fazlaydı gerçekten o gün. Daha kötü senaryom vardı ona hazırlanmıştım. Daha iyisi oldu. 100 de yol paran olsun dedi 1700 verdi. İşe başladım. ilk işim dükkana giren çıkan malzemenin kaydını oluşturmak için muasebe programını öğrenmek oldu. Orda program var ama kullanan yoktu. Onu öğrendim. Çalışanlara hergün ekstradan 1 saat mesai yaptırıp kayıt işlerini hallettim. İki hafta sonunda artık her satılan makinenin kaça mal olduğunu hangi parçalar kullanıldığı nerelerden temin edildiği gibi önemli bilgiler artık elimizin altındaydı. Depodan malları herkes kafasına göre alıyordu o işe bir çözüm buldum. Herşeyi kayıt altına alınacak hale getirdim. Artık çalışmaya başlayabilirdim. İlk işim makinenin tüm parçalarını öğrenmekti. Ama hepsini biliyorum sandıkları için bu biraz zordu. Faturalardan irsaliyelerden ve internetten bunlarıda öğrendim. Artık ağırlık azaltma , optimum maliyet, tasarım iyileştirme yani mühendislik işine geçebilirdim. Bu aşamaya kadar önemli olan bu gibi yerlerde birşey bilmemek değil. Bilmediğini hissettirmeden herşeyi öğrenmektir. O kısmı 1 ay da hallettim. Ama zor oldu gerçekten. Tasarımlarda hemen büyük değişiklikler yapılmaz bilirsiniz. O işi yapacak ekipman değişikliğine hemen gitmek zorunda kalırsınız ve elamanınız bunu hemen kavrayamaz. Yavaş yavaş olmalıdır. Örnek yaptığım ilk tasarım değişikliği makine gövdesinin ayakları için 3mm kalınlıkta profil ayak kullanıyorlardı. Basit bir mukavemet hesabı ve standartlar katalogundan emniyet katsayısı ile 2 mm profilin yeteceğini öğrenmiş oldum. 2mm profil sipariş etemeye başladık. 1mm az para değil ha. Yıllık ve kilo bazında baktığımızda tasarufu işin yoğunluğuna göre 10-12 bin lira idi o zaman. Yani istediğim olmuştu. Cocukken oynadığım oyuncaklar yerini şimdi büyüklerine bıraktılar falan derken biraz daha çalıştım ve tıkandım. Hani küçük yerden başlayın dedim ya. O kadarda küçük yerden başlamyın siz. En azından önünüzde size yol gösteren bir tecrübe olsun. Adama baya işler yaptım, bir çok tasaruflar ettim ama makineler sürekli değişiyordu. Her sipariş farklıydı. İşte orada bocalıyordum. Sürekli farklı makine görüyordum. O zaman yanımda bunları daha önce görmüş çalışmış bir makine mühendisi bana yol gösterseydi çok daha iyi olurdu. İşte böyle bir yer bulmak için cıktım ve şimdi başka bir yerde çalışıyorum. Yine makine yapıyoruz. Bu seferki fabrika denecek kadar büyük. Mühendisler var. Uluslar arası sözleşmeler var. Ufak çapta işler olsada sonuçta bunlar birer tecrübe. Yeni yeni öğreniyorum işleri. Çok zevkli. Parası az eğlencesi bol. Ama para dert değil. Neden biliyormusunuz? Bu işi öğrenirsem eğer bu işi yapacak yeri açmak zor değil. Bir atölye ile başlayıp bir fabrikaya dönüştürmek çok zaman alacak birşey değil. Ama 5 sene 10 sene artık her civatayı her somunu öğrendikten sonra. Ama ben olaya şöyle bakıyorum. Hobimi yapıyorum bide bunun için bana para veriyorlar. İlerde bundan gelecek parayı ise şimdiden görüyorum. O yüzden dert değil şuanda kazanamamak.

Çok uzun yazdım farkındayım. Ben sizin yerinizde olsam okumazdım :) Ha olurda hepsini okuyan olursa. Yazdıklarımdan kendi yararına birşeyler almaya çalışsın. Cevap yazmakla uğraşma yani. Okumaya kim bilir ne zaman girerim :) Uzun lafın kısası hedefini iyi belirle.
1-Para
2-Mühendislik
3-Kariyer

Belki kendi işinizi açınca bir google kadar büyük olamayacaksınız. Ama her sabah saati de kurup kalkmak zorunda kalmayacaksınız :) Tai de çalışan bir abim vardı hep şunu derdi." İstifa edip tamirhane açacam anasını satayım" :) Adam odtü elektirik elektronik mezunu 8-9 bin maaş alıyor taide çalışıyor yaptığı iş bazen evrak memurluğu bazen kontrol mühendisliği. Arge de 20 yıl tecrübenin altında adam yokmuş :)

Kalın sağlıcakla..


gönderen: Noktasız Virgül - 20/03/2015 - 19:44
 Konu Hakkında Yapılan Yorumlar:
yorum yapan(tarih) yorum
evrenbesta
(20/03/2015 - 20:28)
Süper dediklerinin okulu bırakın okumayın haricindekilerine katılıyorum
omeralp
(20/03/2015 - 21:06)
Abi çok iyi ya.okurken eğlendim resmen.
Manu del Moral
(20/03/2015 - 21:15)
çok güzel lan
mertcankaradag
(20/03/2015 - 21:19)
4 yildir bu siteyi inceliyorum gordugum en guzel yazi ellerine saglik kardesim.cidden cok etkilendim. Okulu 3-4 aya bitiriyorum. Bu soylediklerini cidden cok dusunecegim.
RHINO
(20/03/2015 - 22:39)
noktası virgülüne kadar okudum vala :) teşekkürler kardeş senide ilerde mmg dersine çağırırlar inş.
asilkansanli
(21/03/2015 - 04:54)
eline saglik ibretlik paylasim :)idealist bir insanmissin biraz olsun gonullere su serptin.hersey gonlunce olur umarim hayatinda basarilar.
caydanadam
(21/03/2015 - 09:02)
alkışladım. edebiyat eseri olmuş resmen.

atarlıadam
(21/03/2015 - 09:38)
çok faydalı ve dolu bir yazı olmuş.
omer_usak
(21/03/2015 - 11:13)
Çok iyi olmuş eline sağlık umarım diğer mezunlarda bu başlığı görüp onlarda iyi-kötü deneyimlerini buraya yazar.
Şakar
(21/03/2015 - 11:59)
Ellerine sağlık
bakaramakara
(22/03/2015 - 00:58)
dayanamadım okudum :) dostum olurda bi gün bi yer açarsan bana ulaş yanında çalışıcam ama ben öyle senin gibi maaş kısmında ne verirsen kabulüm demem benim harcım zaten 765 tl bide sen bi şey bilmediğimizide bilip maaşı biraz aşşa tutarsın evdekinlere ne derim ben :p
ilyas
(22/03/2015 - 20:54)
hepsini okuyamadım, kusura bakma ama cevap yazayım yine de kendi tecrübemi söyleyeyim:

öncelikle mezun olduğumda iş görüşmesine gittiğim her yerden ´aaa sen askerlik yapmamışsın" cevabını alıp geri gönderildim. Evet siz önlerine gidene kadar CV´yi okumuyorlar.

ben de askere gittim, geri döndüğümde de bir kaç yerden çağırdılar. Hiç biri torpil falan değil. Hangi işte çalışacağımı ben seçtim.

Hiç kimse bana ´hangi programı biliyorsun?´ diye sormadı. ´Bilgisayarının kasasını açıyor musun´ diyen oldu, Solidworks biliyor musun diyen olmadı. (Tamamına yakını ´tasarım mühendisi´ pozisyonu idi.) Genel olarak eleman aradıkları pozisyonu anlatıp, bu iş hakkındaki fikirlerimi sordular. Ben de zaten şartları en iyi olan işi değil, karakterime en uygun işi seçtim. (belki benim kadar şanslı olamazsınız.)

Daha sonra kabul edip başladığım işin mulakatinda mukavemet konusundaki bilgilerini test ettiler. Bileşik gerilmeyi hatırlamıyordum. (: Yani eğer ki niyetiniz mühendislik yapmak ise, ´okulda öğretilenleri kaldırın çöpe atın´ fikrini unutun.
Atilla Bozacı´dan aldığım mak.el ve konst.tek. derslerinde kendisini dinlememiş olsa idim belki bu işe kabul edilmezdim.

Mutlaka ve mutlaka bilmeniz gereken şey ise ´İngilizce´; satış işi yapmayacaksanız başka dil gerekmez. Bilgisayar programlarını da çok kolay öğrenirsiniz.

Tavsiyem iş görüşmelerinde dik oturun, gözlerinizi konuştuğunuz kişinin gözlerinden ayırmayın, ve işe rasgele başvurmuş izlenimi uyandırmayın. Zaten yukarıdaki arkadaşın aksine önünüze çıkan her ilana başvurmanızı da tavsiye etmem.

özet olarak bakılan üç şey var: askerlik, İngilizce ve karakter.

iyi günler..
silentt
(23/03/2015 - 07:10)
Hocam eline sağlık, süper bir yazı olmuş gerçekten.
@evrenbesta okuldan değil yazıdan bahsediyor hocam uzun diye..
müendiz
(23/03/2015 - 13:30)
Mezuniyet sonrası bocaladığım şu günlerde ilaç gibi geldi bu yazı. Kafamı netleştirdim Ağustos´ta askerdeyim kısmetse gidene kadar da aynen dediklerini yapacağım @Noktasız Virgül. Umarım mezun olunca ne yapacağını bilmeyen diğer kardeşlerimize ve abilerimize de yol gösterici olur. Ellerine emeğine sağlık. Herkese bol üretken ve yaratıcı günler
attis
(24/03/2015 - 12:58)
askerlik konusunu fazla kafaya takmayın. 4 senedir sektördeyim, 3 kere iş değiştirdim, onlarca iş teklifi aldım ama henüz askerliğimi yapmadım. kimse de "askerliğini yapmamışsın" bahanesiyle karşıma gelmedi . . .

bence olmazsa olmaz en önemli konu yabancı dil. en azından literatür tarayabilecek kadar ingilizce bilginiz olsun ama konuşma pratiğini de arttırmaya çalışın. son gittiğim iki iş görüşmesinde de uzun süren ingilizce mülakatlar geçirdim. sanırım sektörde bir moda olmuş bu iş . . .

iş görüşmelerine hazırlıklı gidin. sizi arayan kişilerden mutlaka ama mutlaka "görüşeceğim kişi ve lokasyona dair bilgileri mail olarak iletmelerini rica edin. gelen mailde yer alan bilgilerle görüşeceğiniz kişi hakkında internette arama yapın, sosyal medya hesaplarını inceleyin, linkedin profiline girin vs. tanıyın o kişiyi ve mülakat sırasında mutlaka kişiyi aratırken elde ettiğini bilgileri ona karşı kullanmaya çalışın. denedim, %100 çalışıyor . . .

adam akıllı bir mail adresiniz olsun. adınızsoyadınız@gmail veya ad.soyad@gmail gibi (gmail bir örnekti, buna takılmayın). şimdiden kendi imajınızı oluşturmaya çalışın . . .

mülakatlarda dik oturun, karşınızdaki kişinin gözlerinin içine bakın, emin ifadelerle konuşun. lafı uzatmadan sonuç odaklı davranmaya çalışın . . .

ha birde, YTÜ Makine diplomasının kıymetini bilin. bana çok kapılar açtı. size de açacaktır emin olun . . .
müendiz
(25/03/2015 - 13:55)
@attis kesinlikle nokta atışı ipuçları vermişsin dostum sana da teşekkürler.
caydanadam
(25/03/2015 - 17:48)
reserved
Noktasız Virgül
(25/03/2015 - 20:08)
Ya bu, bu kadar okundumu ya :) Çok güzel şeyler yazmışsınız vallahi siz bana moral verdiniz teşekkür ederim. Biraz size fikir verdiysem, ufkunuzu azıcık olsa dahi genişlettiysem hatta okurken sadece güldürdüysem ne mutlu bana:)

@attis arkadaşımız ben daha universitede okurken bile buraya girer yorumlar yazardı. Kendisi de bize çok moral verici motivasyon verici yazılar yazdı cevaplar verdi güven verdi. Ama arkadaşlar attisin bir noktayı anlayamayacağını düşünüyorum. Sizde onun yazılarını okudunuz ne kadar olgun ve bilgili olduğunu konuşmalarınızdan çıkarabilirsiniz. Ama maalesef o askerlik sorunu çeken bir insan olarak iş hayatına başlamadı :) Kimse ona askerlik görevini sormadı. Evet attis arkadaşımız koridorda yürürken nadir görceğiniz insanlardan. Kendisi bir kadın arkadaşımız. Ve kendi mezun olduğu dönemde ülke çapında mezun olan bu kadar makine mühendisi yoktu :) Şuanki kontenjanlar kaç 600 oldumu örgün + ikinci bilmiyorum ama ben 450 kişi ile girdim okula. Ve daha fazlası ile mezun oldum :) Benim girdiğim seneden önce ytü 19bin ile adam alırken, girdiğim sene 38 binle mi ne almıştı. Tam hatırlayamıyorum ama size şunu diyim. 19800 sıram vardı giremem diye korkuyordum 225 kişiden 88. girdim okula. Yani kaç la alındı son kişi siz tahmin edin. Burada düşen puanları vurgulamıyorum. Burada artan kontenjandan ve eğitim kalitesinin bununla ters orantılı olarak düştüğünü ve okulumuz bir zamanlar tv de pil reklamlarında oynamasa bile çoğu insanın aklında olduğunu söylüyorum.

Zamanında çok okudum senin yazılarını attis ve beni yüreklendirdin ve azim verdin. Okuluma değer verdirdin. Bunlar için teşekkür ederim. Okulumu sevmesem burda bu kadar yazı yazmakla uğraşmazdım zaten. Üniversite iyidi kabul ediyorum ama sonrası için gerçekçi şeyleri anlatmak gerek bu insanlarada.

Sana kimse askerlik sormadı. Çünkü bu ülkede kadına askere gittin mi diye sorulmaz. Gitmesinide bir erkek dahi istemez. Sizler bizim anamız bacımız karımız kızımızsınız. Sen okula girdiğinde eminim 19binler falan bizim okul için çok ucuk rakamdı ve sen mezun olduğunda bizim gibi yeni jenerasyon imal edilmiş olarak çıkmadın. Benim dönemimde mezun olan makine mühendisleri bir araya geldiklerinde protesto başlayacak derler, senin zamanında siz bir araya gelseniz şehri gezen turistler derler.

Ytü markası evet güzel. Ama çokta güzel değil artık. Bir zamanların masaüstü IBM i gibiyiz, PHILIPS tüplü monitör gibiyiz. Evet zamanında iyidik bu kadar ama şimdi o kadar da değiliz. Ve böyle giderse bundan sonra SONY gibi olacağız. O yüzden bence şuan ki anlatlanlar onların kendisini hazırlamasına yardımcı olacak. Mezun olduklarında kimisi gelen darbeyi belkide şimdiden hazırlanarak savuşturacak.

Neyse sözüme nokta koyayım iki çift laf daha edip. Arkadaşlar ben büyük firmayada gittim görüşmeye. Gelenek olmuş ya hani ingilizce mülakat hani. Bazısında gerek bile kalmadı. Türkçe başladı türkçe bitti.
Çünkü ilk sordukları ASKERLİK :)

Sizler mühendis olacak adamlarsınız sözler sizin işiniz değil deneysel sonuçlar sizin işinizdir biliyorum. O zaman dediğimi ispatlamam için su dediğimi yapın. Kariyer.net de bir cv oluşturun. Ama iki üyelik açın. Ve okulu bitirmiş olarak gösterin. Birinde askerlik tecilli yapın birinde askerlik hizmetini tamamlamış yapın. Yüz tane firmaya başvurun. Bir ay sonrada iki profilede girin bakın. Hangisinde CV niz daha çok incelenmiş. :) Böyle şeyler yapacak zamanınızı şimdiden kullanın bence. Daha sonra gerçekler can yakabiliyor :)

Hadi kalın sağlıcakla. Kim bilir ne zaman girerim :))
attis
(25/03/2015 - 20:32)
Sene olmuş 2015, hala beni kadın sananlar var . . .

Bari kendi başlığını trolleme, kadın değilim, askerliğim 2017´ye kadar tecilli. neyse konudan sapmayalım . . .

Noktasız Virgül
(25/03/2015 - 20:39)
Harbimi ya ? Çok özür dilerim o zman. Seni biri ile karıştırdım demekki. O zaman sen değildin bize ceserat veren :)

Gerçekten kusura bakma. Hata bende. Ama yukarda yaptığım hatayı düzeltmicem. Belki içinden güzel sonuçlar çıkarabilecek olanlarda vardır. Sonuçta insanız her sözümüz, her lafımız doğru olcaksa biz nerde hata yapacağız? O yüzden buraya bunu yazmak daha doğru geliyor bana.

Ama merak ettim şimdi seni "hala" kadın sanan"lar" var ?? :)) cevap vermek zorunda değilsin :) Sadece garip geldi. İnsanlar ki demekki bende varım onların içinde neden seni kadın sandılar bunca sene? İyi nihetimle düşünüp şu aklıma geliyor. Biri bunu bir yazıda uydurdu ve bizde bunu yedik:) ama şimdiye kadar o yazıyı okuyandan fazla seni kadın sanan vardır. Dilden dile yayılmıştır bilemiyorum. Herneyse bak sen konudan saptırmadın, ben saptırdım. Harbi kendi konumu trolledim. :) kusura bakmasın kimse. Özellikle attis sen kusura bakma.

Bu sefer harbi yatıyorum malum 10+ 3 saat mesai :) kalın sağlıcakla. Ve de gülecek haliniz kalmadığı zamanda bile gülün, gülün ki sizi okutanlar harbi gülsün...
Manu del Moral
(25/03/2015 - 21:57)
ben attis´in yazdıklarının çoğunu okumuşumdur ama bunu ilk defa senden duydum :D genellikle "bayan değil kadın" vurgusu yaptığı için sana öyle gelmiş olabilir belki.

Yorum Ekle

 
a305teyim.com © 2007 - forzamakine tarafından hazırlanmıştır.
a305teyim.com YTÜ makine mühendisliği öğrencileri tarafından hazırlanmış olup, burada yazılan hiçbir içerikten sorumlu tutulamaz. yazılan her yorum kişinin kendisine aittir.
a305teyim.com üyelerinin kişisel verilerini saklı tutar, başka kurum ya da kuruluşlarla paylaşmaz ancak gerektiğinde yasal mercilerin istemesi üzerine bu bilgiler aleyhinize kullanılabilir.