ileri ingilizce muafiyet kaynak??? |
arkadaslar ileri ingilizce muafiyet ıcın acıl kaynak kelıme fılan lazım ders notlarında aradım bulamadım yardımcı olabılırmıasnnız lınk fılan atsanız ...![]() |
gönderen: mstfvc - 24/08/2011 - 05:00
|
Soru Hakkında Yazılan Cevaplar: |
yorum yapan(tarih) | yorum |
attis (24/08/2011 - 09:30) | ileri ingilizce sınavında bilmem gereken tek şey, bol miktarda kelime . . . kelime listesini aşağıda paylaşıyorum . . . başarılar . . . PIRACY IN THE MUSIC INDUSTRY Piracy: korsanlık Unauthorized: izin verilmemiş Duplicatiom : çoğaltma, kopyalama Legitimate : yasal Adversely: aleyhte, menfaatine aykırı bi şekilde Concern: ilgilendiren şey Development: gelişim Distribution: dağıtım Ordinary: her zamanki, normal Spark: neden olmak Rate of : oran Accessibility: ulaşılabilirlik, faydalanılabilirlik İncreasingly: gittikçe artarak Widespread: yaygın İncome: kazanç,gelir Demand: istemek, talep etmek Range from: bir şeyden bir şeye değişmek Potential: olası,muhtemel Profits: kar, fayda Enormous: muazzam, kocaman Unlike: farklı olarak İnitial: ilk Cost: masraf Add up to: -e varmak, kadar tutmak Fee: ücret Beyond: ötede, ötesinde Purchasing: satın alma Commercial: ticari İncur: borca – masrafa girmek Breaching: kırma Copyright: telif hakkı Beat down: fiyat indirtmek Opportunities: fırsatlar Region: bölge,alan Lucrative: karlı,kazançlı Show up: çıkagelmek Additional: ek olarak Claim: talep,iddia,hak İntellectual property: kişisel fikirler Legislative: kanun koyan Regulation: kural,kaide Attempt: deneme,girişim,teşebbüs Shut down: fabrikayı kapatma İnfringement: ihlal etme Estimate: tahmin etmek, kestirmek Allegation: iddia İmplement: yerine getirmek,uygulamak Expand: genişletmek,genişlemek, büyümek Over-inflating: aşırı şekilde fiyatları yükseltme Advent: olayın başlangıcı Spiraling: kademe kademe artma THE INVASION OF WORK Explode: yanlış olduğunu göstermek Fingertip: parmak ucu Blurred: bulanıklaşmış Boundary: sınır Quilt: yorgan Shade: gölge, gölgeli yer Lean up: yan yatmak Trunk : gövde beden Reflect: yansıtmak Executive: yönetici Bimonthly: 1.iki ayda bir olan 2. ayda iki kez olan Devote to: - e bağlı , e- sadık Confident: emin, güvenli Permanent: kalıcı , daimi , sürekli Likewise : keza, ayrıca Occasionally: ara sıra, zaman zaman Flexible: esnek Reject: reddetmek Appropriately: uygun bir şekilde Dubbed: şeklinde çağrılan Recognition: tanıma, farkında olma Quotes: fiyatlar Ensures: ardından gelmek, izlemek Headlines: başlık , manşet İnfamously: adı kötüye çıkmış bir şekilde İnitially: başlangıçta, önce Competitor: yarışmacı İncorporating: içermek kapsamak Peering: dikkatle bakmak Detrimental: zarar veren zararlı Freelancer: serbest çalışan Backlash: tepki İnvasion: istila, saldırı, akın Separation: ayrılma, ayırma Burnout: işe karşı olan hevesi sönmek Desirable: arzu edilen Tackle: bir problemi ele almak Contrary: ters, zıt, aksi A HANDFUL OF DATES Grumble: şikayet etmek, yakınmak Recite: ezberde okumak, anlatmak Wooden: ağaçtan yapılmış Dart off: aniden kaçmak Slate: levha Swallow: yutmak Plunge in : hemen dalıvermek Gaze: gözünü dikip bakmak Tribe: kabile, boy, aşiret Luxuriant: gür Slender: ince , narin Bunch: salkım, demet, grup Ablution: dua etmeden önce vücudun yıkanan kısımları Lilting: ses tonundaki güzellik Fancy: hayal etmek, zannetmek İndolent: tembel, üşengeç Stretch out: uzuvlarını olabildiğince uzatmak Palm: palmiye Descend upon: inip saldırmak, hücum Resembled: benzemek Gurgling: çağıldama Shabby: üstü başı eski püskü olan Lame: topal Dilapidated: harap, köhne, yıkık dökük Saddle: eyer,semer Torn: yırtık, yırtılmış Sleeve: giysi kolları Jostle: itip kakmak, itelemek Approaching: yaklaşma, yanaşma Glance: bakış, -e göz atmak Harvesting: hasat, hasat zamanı Sparkled: pırıldamak, parlamak Momentarily: bir anlık Aloof: uzak duran Hacking: çentmek, yontmak, kıymak Clump: yığın küme Sickle: orak Throbb: kalbi hızla çarpmak İnward: fikir ve ruhun derinliğine doğru Embarrasment: utanma, utanç duyma Bin: kömür vb. saklamak içi kap Pour : dökmek, dökülmek Sack: torba, çuval Surfeited: fazlasıyla dolu, fazlalık Froth: köpükçükler çıkarmak Bray: anırmak Garment: giysi Rasping: rahatsız edici kulak tırmalayıcı ses Slaughter: kasaplık hayvanı kesmek Chest: göğüs Hesitate: tereddüt etmek Spew up : kusmak Rein: dizgin, yular Pity: acıma merhamet INEQUALITY THE WORLD İnequality: eşitsizlik Triumph: zafer, parlak başarı Bottom: dip, alt , temel Ofset: telafi etmek Reinforce: takviye etmek, desteklemek Prerequisite: önkoşul Distinct: ayrı, farklı, başka Grim: korkunç, amansız Ratio: oran Wage: ücret, yevmiye Stimulate: uyarmak, teşvik etmek Growth: büyüme, gelişme Affluent: zengin İmmigrant: göçmen Restrictions: kısıtlama Undermining: yavaş yavaş sinsice zarar vermek Commitment: bağlılık, sadakat, taahüt Persistent: inatçı devamlı sürekli Conquered: fethedilmiş İndigenous: bir yere özgü Landowner: emlak ve arazi sahibi Unarmed: silahsız Unequal: eşit olmayan , düzensiz Predictable: önceden tahmin edilebilen Racial: ırkçı Discrimination: ayırt etme, ayırım Fertility: verimlilik Nutrition: beslenme, besleme Declines: azalmak, düşmek Perpetuate: sürdürmek, devam ettirmek Prosperity: refah Justifiable: yapılması iyi sonuçlar doğurabilecek durumlar İnnovation: değişiklik yapma yenilik getirme İncentive: özendirici şey Devastating: harap edici Fiscal largesse: hükümettin işçi ve fakirler yararına yaptığı harcama Failure: başarısızlık, fiyasko, iflas Scarce: seyrek, nadir Exceed: geçmek, aşmak İntensive: şiddetli, yoğun Reliance: -e güven Represent: - i temsil etmek Asset: değerli bir nitelik, önemli nokta Acquire: elde etmek , kazanmak Broadly: kabaca, yaklaşık olarak Sustained: başından sonuna kadar aynı güçte aynı kalitede sürdürülen Misplaced: yanlış yere koymak, kaybetmek POOREST WOMEN GAINING EQUALITY Wrapped: sarılmış, paketlenmiş Fabric: kumaş, bez Bankbook: banka cüzdanı Woven: dokunmuş, örülmüş Mat: hasır Squat: çömelmek Fold: katlamak, bağdaş kurmak Row: sıra, saf Count out: sayarak bırakmak Chattering: geveze Clamber: güçlükle tırmanmak Arrange: düzenlemek , tertiplemek Loan: borç para Rural: kırsal İmpoverished: yoksullaştırmak Households: ev halkı Conclusion: sonuç, netice Charity: merhamet, sadaka Moneylender: faiz karşılığı borç para veren kimse Creditworthy: borcunu ödeyebileceğini düşünmek Turn down: reddetmek, geri çevirmek Deliberation: üzerinde düşünme, müzakere Confront: -e gidip söylemek Evidence: kanıt, delil Grant: kabul etmek, razı olmak Lending: borç verme Collateral: borca karşı gösterilen teminat Negotiation: müzakere görüşme, engeli aşma Establish: kurulmak Conventional: geleneksel Wisdom: irfan, bilgelik Dowry: çeyiz Subsequent: sonraki Boast: övünmek Boost: yardımcı olmak Alleviate: azaltmak, hafifletmek Replication: kopya Consistently: tutarlı bir şekilde Sufficient: yeterli, kafi Pool: grup Accountant: muhasebeci Fate: kader Forefront: önplan Eradication: yokluk Subsidize: -e para yardımında bulunmak Target: hedef, nişan, amaçlamak İnstallment: taksit Be in default: bir yükümlülüğü yerine getirmede sıkıntı çekme RIPE FIGS Ripe: olgun Fig: incir Sugar cane: şeker kamışı Tender: yumuşak Marble: mermer Warm: ılık Humming-bird: sinek kuşu Fence: parmaklık Beneath: aşağıdan, aşağıya Gnarled: boğum boğum Branche: dal Disconsolate: çok kederli Placid: sakin Dainty: narin, zarif Platter: servis tabağı Dozen: düzine Restless: uykusuz Plumpest: dolgun, en tombul ADVICE TO MY SON Trick: sır Shatter: paramparça etmek Windshield: otomobil ön camı Shell: mermi çekirdeği Approximation: tahmin Squash: kabak Peony: şakayık çiçeği Crave: can atmak, çok istemek Sustenance: yiyecek bişeyler Honied: bal gibi tatlı ENDANGERED LANGUAGES Endangered: yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Wistfully: özlem dolu, hasret dolu Fluent: akıcı bir şekilde konuşan İnhabitants: sakinleri , oturanları Uniquely: emsalsizce Revival: canlandırma Linguist: dilbilimci Glacier: buzul, ağır akan buz nehri Damage: zarar vermek Evolve: yavaş yavaş gelişmek Amid: ortasına, ortasında Shrink: azalmak, değerini yitirmek Extinct: nesli tükenmiş Stunned: sersemletme, -i şoke etmek Thick: kalın, sık Primitive: ilkel Esteem: -e saygı duymak, saygı, itibar Labial: dudaktan çıkarılan ses Blare: boru sesi gibi ses çıkarmak Small pox: çiçek hastalığı Conquest: fetih Requires: gerektirmek, icap etmek Bribes: rüşvet Considerable: oldukça çok, hatırı sayılır Homogenizing: bağdaştırma İngredient: karışımdaki madde Trivial: saçma, abes, önemsiz Paddling: kürek çekmek Futile: boş, nafile, abes CRICKETS Tucked away: bir şeyi saklamak Bowler: bir çeşit erkek şapkası Dissolve: feshetmek Mustered into: orduya çağrılmak Alley: dar sokak, ara yol Pathetic: acıklı, dokunaklı, kullanışsız Gesture: el,kol, baş hareketi Gunner: topçu Scorn: tepeden bakma küçümseme İdiot: gerizekalı, dangalak Refugee: mülteci Paddies: çeltik tarlaları Delicate: kırılgan, nazik Proud: gururlu, mağrur Wrinkle: buruşturmak, kırıştırmak Corny: aptalca Hanging around: başıboş gezerek beklemek Crow: ötmek Slouch: tembel tembel yürümek Shivere: ürpermek Deport: sınırdışı etmek Boyish: çocukça, çocuk gibi görünmek Bluffing: blöf yapma İmpulse: ani istek Ploy: manevra, hile taktik Porch: yanları açık varenda Undergrowth: ormandaki büyük ağaçların altında yetişen küçük çalıcıklar Prowl: sinsi sinsi dolaşmak Sprout: filiz, tomurcuk Flicking: çabuk bir sallama hareketi Sliver: kıymık Squirming: kıpırdanma Shifting: kımıldanma Urge: vazgeçirmeye çalışmak Stiff: katı, sert Cut to the chase: fikrini açıkça söylemek Despair: umutsuzluk Twirl: hızla dönmek , hızla döndürmek Crawled: sürünmek, emeklemek Tuft: tutam Grass: çimen Drope: damlatmak, damlamak Vague: belirsiz Muddy: çamurlu, bulanık Hose: hortum Azalea: açelya Bush : çalı Vagueness: belirsizlik İnert: yavaş ilerleyen Smudge: leke bulaşmak Slamme: kapıyı çarparak kapatmak Massive: büyük ve ağır PROTECTING THE WILD İnfertility: verimsizlik, kısırlık Miracle: mucize Purpose: niyet, maksat Vial: ufak şişe Specimen: örnek, numune Convincingly: inandırıcı bi şekilde Poaching: yasak avlanma Compel: zorlamak mecbur etmek Exceptional: olağanüstü, fevkalade Pace: hız tempo Artificial: yapay İnsemination: dölleme Breed : üretmek yetiştirmek Wooly: tüylü Carcass: leş , ceset Convert: bir durumdan başka bir duruma getirmek Entrepreneur: girişimci İnbreeding: aralarında akrabalık bulunan hayvan veya insanların çocuk yapması Captivity: tutsaklık Endeavor: yapmaya çalışmak gayret etmek Predators: avcı hayvanlar Breakthroughs: büyük buluş Survival: hayatta kalma Reversing: - e büyük saygı duymak Prolonged: uzatmak , devam ettirmek LIFT THE BAN ON IVORY İnsure: sağlamak, temin etmek Accomplish: başarmak, üstesinden gelmek Utilization: kullanım, yararlanma Controversy: hararetli tartışma Settlement: yerleştirme, iskan Rifle: tüfek Smuggling: kaçakçılık Auctions: açık arttırma Stockpiles: stoklama Compromise: tarafların karşılıklı ödün vererek yaptığı anlaşma Resume: devam etmek Ambling: rahat rahat yürüme Swell: kabarmak, şişmek, artmak Appetite: istek, arzu Deputy: yardımcı vekil Sustain: ayakta tutmak, - in yaşamasını sağlamak Scrutiny: dikkatle bakma inceleme Obtaine: elde etmek, edinmek , sağlamak Verify: doğrulamak, teyit etmek Continent: kıta, anakara Requirement: ihtiyaç, gereksinim Support: desteklemek , yardımcı olmak Subsist on: ile geçinmek, ile yaşamak Alongside: yanına, yanında Subsistence: kendini geçindirme Arid: kuru iklim Wilderness: ıssız yer Adjoining: bitişik bitişikteki Crop: ürün, mahsül Wrest: birinden zorla çekip almak Trample: ayak altında çiğnemek Peasants: köylüler Scheme: gizli düzen, entrika Paradigm: bir şeyin açık ve belirgin örneği Foster: beslemek büyütmek Grave: ciddi vahim Reap: ekin biçmek Designated: göstermek işaret etmek İncentive: isteklendiren, özendirici THE FINAL FRONTIER Monumental: anıtsal, muazzam Capture: zaptetmek, ele geçirmek Stunt: dikkat çekici gösteri Realm: krallık, alan Tremendously: çok, son derece Frontier: sınır hudut Starstruck: çok ilginç Advocacy groups: özel ilgi alanlarına yönelik grup Annually: yılda bir Terrestrial: yer yüzüne ait karasal Submersible: su altı aracı Entity: varlık Visionary: hayalperest İnevitable: kaçınılmaz Pristine: bozulmamış, saf Foresees: önceden görünmek, önceden sezmek Pilgrimage: hac Part with: -i bırakmak Groundwork: ön hazırlık |
n\a (24/08/2011 - 12:04) | ileri ing sınavına nasıl kayıt oluyoruz ben anlamadım duyuruda bidb gibi bişey yapacakmış kaydı ama ne zaman nerde yazmıyor kim bu bidb???![]() ![]() |
n\a (24/08/2011 - 12:07) | bir de attis bu ileri ing 2 nin kelimeleri ileri ing 1 in kelimeleri yok mu? |
lim10suyu (24/08/2011 - 12:39) | attis çok faydalı bir paylaşımda bulumuş, ama siz iyisi mi okuldaki fotokopiciden çıkmış soruları alıp çözün, burdaki kelimelerin sınavda ki uygulamalarını görün, hazırlık okuduysaanız 1 haftalık çalışma yeter de artar bile |
mstfvc (24/08/2011 - 13:25) | attis cok saol |
· mukavemet-2 [0]
· atölye stajı [2]
|